
Bu Sayıda...
Yeni yıla 474 kız kardeşimizi toprağa vererek girdik. 8 Marta da erkek şiddetinin gölgesinde giriyoruz. Oysaki Türkiyeli kadınlar olarak ne kadar büyük kazanımlarımız var. Erkek ve kadın birlikte kurduğumuz Cumhuriyet’le elde ettiğimiz kazanımlara, son yıllarda yenilerini ekledik. 25 Kasım ve 8 Martı içeren haberlerimizde, bu kazanımlara değindik.
İşyerinde kadına yönelik ayrımcılık - Prof. Dr. Nurcan Özkaplan
Prof. Dr. Nurcan Özkaplan, geçtiğimiz sayı yayımladığımız makalesinin ilk bölümünde, kadın-erkek mesleği, entegre meslekler, mesleğin kadınlaşması /feminizasyonu süreci gibi, emek piyasasındaki ayrımcılık tanımlarını aktarmıştı. Bu yazısında, meslek içi katmanlaşmanın getirdiği cinsiyetçi yapılanmayı ve ücret farklılığını örnekliyor; cam tavan kavramını ayrıntılandırıyor.
Kriz ve kadın işsizliği - Doç. Dr. Betül Urhan / Kocaeli Üniversitesi - Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü
Yoksullaşmanın etkisi ve hane gelirinin düşmesiyle, kriz dönemlerinde çalışma zorunluluğu kendini daha fazla hissettirir. Bu sonuçların etkisi kadın ve erkekler için farklılık gösterir. Nitekim krizlerin cinsiyetler arasındaki eşitsizliği derinleştirdiğini gösteren birçok araştırma bulunmaktadır. Bunun en önemli nedeni de olağan dönemlerde kadın ve erkek işgücünün, piyasada eşitsiz bir şekilde konumlanmış olmasıdır.
Kriz ve kadın emeği - Doç. Dr. Emel Memiş / Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Emel Memiş, yaşanmakta olan ekonomik krizin, 2009’daki küresel krizin uzantısı olduğunu belirtiyor ve krizin kadın işsizliğini daha da artırdığını vurguluyor. İstihdamda cinsiyet eşitsizliğini de ayrıntılı olarak içeren makalesinde, Türkiye’de cinsiyet eşitsizliğinin yalnızca ücretli işlerde değil, hane içindeki iş bölümünde ve karşılıksız yerine getirilen emek faaliyetlerinde de eşitsiz olduğunu gözler önüne seriyor.