Tez-Koop-İş Kadın Sayı 14

Görünmeyeni Görünür Kılmak: Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İşler

Dr. Ayşe Emel Akalın / Sosyal Diyalog ve Toplumsal Cinsiyet Yöneticisi, ILO Türkiye Ofisi

Bir toplumun sosyoekonomik yapısının devamlılığı ve refahı için ev ve bakım işleri temel gerekliliktir. Diğer bir deyişle, ev ve bakım işleri gerçekleştirilmezse, ev ve bakım işlerini gerçekleştirecek kişiler olmazsa, sosyoekonomik kalkınmanın itici güçleri olan sanayi sektörü ve hizmet sektörünün farklı biçimlerinin işlemesi de mümkün olamaz. Oysaki, toplumda, kadınlara ve erkeklere biçilen farklı rol ve sorumluluklar, yani toplumsal cinsiyet rolleri sebebiyle kadınların en temel sorumluluk alanlarından birisi olarak görülen ev ve bakım işlerine biçilen değer çok fazla değildir. Bu sebeple, bir ailenin üyelerinin yaşamlarının devamlılığı için yemeklerinin hazırlanmasından, evin temizlenmesine, çocukların bakımından, yaşlıların gereksinimlerinin karşılanmasına ve evdeki hastaların tedavi süreçlerinin desteklenmesine kadar tüm ev ve bakım işleri, ailenin kadın üyelerinin temel görevleri olarak görülür. Annelerin, kız çocukların, kız kardeşlerin yerine getirdiği bu işler kadın olmanın ayrılmaz bir parçası olarak anlamlandırılır. Hatta özel hanelerde yani evlerde yerine getirilen ve süregelen bu işler çoğunlukla fark edilmez ve görülmez. Bu işler ücretli bir biçimde yerine getirildiğinde bile diğer işler, yani fabrikalarda, bürolarda yani evler dışında yerine getirilen işler kadar “değerli” bulunmaz. Bu sebeple de ev işçilerinin çalışma koşulları ile diğer işçilerin çalışma koşulları aynı olmaz.         

Ev işlerinin kadınların işi olarak görüldüğünü hatta ücretli ev işlerinin kadınlaşmış sektörlerden birisi olduğunu rakamlar da göstermektedir.  Dünyada yaklaşık 76 milyon olan ev işçilerinin %72’sini kadınlar oluştururken, Türkiye’de yaklaşık 220 milyon olan ev işçilerinin %90’ını kadınlar oluşturmaktadır. Ev işçiliğinin görünmeyen bir emek türü olarak nitelendirilmesinin en temel göstergesi ev işçilerinin sosyal güvenlik mekanizmalarına erişimlerinin sınırlılığı ve sektörde kayıt dışılık oranının yüksekliğidir. Dünya genelinde ev işçilerinin %81.2’si kayıt dışı, 0.7 milyonu yasal korumadan yoksundur.  Dünyada beş ev işçisinden sadece biri etkin bir şekilde sosyal korumadan faydalanmaktadır. Türkiye’de ise  ev işçilerinin kayıt dışılık oranı %70’in üzerindedir. Kayıt dışılığı bu kadar yüksek bir sektörün çalışanlarının emeğini ve çalışma koşullarını görebilmemiz çok mümkün değilken, bu görünmeyen emeğin kayıtlı hale dönüştürülmesi de çok kolay gözükmemektedir. 

Mevcut toplumsal cinsiyet ilişkileri sebebi ile evin geçimini sağlama görevi erkeklere verilirken, ev içi işlerden yani temizlik, yemek ve çocukların, yaşlıların bakımından kadınlar sorumludur.

Kadınların işgücüne katılımlarının artması ile, bu ev içi rollerin yerine getirilebilmesi için dışarıdan hizmet alma alışkanlıkları da artmıştır. Önceleri daha çok üst gelir düzeyinden ailelerin gerçekleştirdikleri ev işçileri istihdamı günümüzde daha yaygın bir hale gelmiştir. Fakat bu yaygınlaşma, ev işçileri için çalışma koşullarının tam anlamıyla iyileşmesi, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) terminolojisi ile söyleyecek olursak  “ev işçilerinin insana yakışır işlere erişmesi” anlamına gelememiştir.

 

Ev İşçilerinin Çalışma Koşulları

İnsanı merkezine alarak, herkes için insana yakışır iş hedefiyle sosyal adalet için mücadele eden ILO için bir işin insana yakışır iş olarak tanımlanabilmesinin dört temel belirleyicisi vardır. Bunlar; adil ücretlendirme, iş sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanması, kapsayıcı sosyal korumaya erişim ve sosyal diyalog mekanizmalarına katılım ve örgütlenme hakları olarak sıralanmaktadır. Çoğu zaman iş yeri olarak tanımlanmayan ve denetlenmesi çok kolay olmayan evlerde çalışan ücretli ev işçileri için bu koşulların sağlanabilmesine daha uzun bir yol var gibi gözükmektedir.

Dünyada ve Türkiye’de ev işçiliği; düzensiz ücretlerle, sosyal güvenceden yoksunlukla, tam anlamıyla yasal korumaya erişememeyle, iş tanımının belirsizliği ve uzun çalışma süreleriyle, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasındaki sıkıntılarla özdeşleşen bir sektördür. Yatılı çalışan ev işçileri için barınma ile ilişkili sorunlar da vardır.  Ayrıca ev işçileri, gerek kayıt dışı çalışma oranlarının yüksekliği gerekse izole bir biçimde özel hanelerde çalışmaları sebebiyle örgütlenme ile ilişkili sıkıntılar da deneyimlemektedirler. Bu sebeple ev işçileri, çalışma koşullarının iyileşmesi için sosyal diyalog mekanizmalarında temsil edilememekte ve toplu görüşme ve sözleşmeler aracılığıyla haklarını geliştirememektedirler.  

Bundan on bir yıl önce ev işçilerinin insana yakışır koşullarda çalışabilmeleri için çok önemli bir gelişme yaşanmıştır. Sendikal hareketin ve kadın hareketinin katkıları ile ILO’nun üye devletleri ve işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan üçlü yapısı aracılığıyla 189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır İşler ILO Sözleşmesi (C189) ve 201 Sayılı Tavsiye Kararı (R201) kabul edilmiştir.

Dünyanın pek çok yerinde, bu on bir yıllık süreçte, ev işçilerinin sosyal koruma mekanizmalarına erişimlerinin artması, iş sözleşmeleri aracılığıyla iş tanımlarının belirlenmesi ve ücretlerinin daha düzenli biçimde ödenebilmesi bağlamında, ev işçileri için insana yakışır çalışma koşulları anlamında önemli adımlar atılmıştır. Fakat ev işçilerinin hala bu haklara erişimleri sınırlıdır.

Özellikle de 2020 yılında baş gösteren Covid 19 küresel  salgınıyla birlikte okulların kapanması, evden çalışmanın yaygınlaşması ve hijyene ve bakıma gereksinimlerin artması  ev ve bakım işlerinin toplumsal düzenin devamlılığı için ne kadar gerekli olduğunu bir kere daha  ortaya koymuştur.  Ancak salgın aynı zamandapek çok sektördeki güvencesiz çalışanlar için olduğu gibi ev işçileri için de iş bulma ve çalışma koşullarını olumsuz bir biçimde etkilemiştir. Bu dönem, ev işçilerinin büyük bir kısmı için iş ve gelir kaybı anlamına gelirken, çalışmaya devam eden ev işçileri içinse geliş-gidiş süreçlerinde virüse yakalanma gibi iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin risklerin yanısıra hanelerin hijyen ve bakım gereksinimlerinin artmasıyla daha fazla iş yükü ve çalışma süreleri ile sonuçlanmıştır. Ayrıca yatılı çalışan ev işçileri gerek ülkelerde alınan genel tedbirler gerekse işverenlerinin ev işçilerinin hastalık taşıyacaklarına ilişkin kaygıları sebebi ile izne çıkamamışlar ve ailelerinden, yakınlarından uzak kalmışlardır. Gündelikçi olarak çalışan ev işçilerine yönelik hastalık taşıyacaklarına ilişkin işveren kaygılarının da ev işçilerine yönelik kötü muamele ile sonuçlandığı durumlar yaşanmıştır.

Salgınla daha da belirginleşen bir gereklilik olarak, evleri temizleyen, yemekleri yapan, çocuklara bakan, yaşlılara eşlik eden ev işçilerinin çalışma koşullarının, ev işçiliğinin özgül koşullarını göz önünde tutarak iyileştirilmesi için düzenlemelerin ve uygulamaların geliştirilmesi gerekmektedir. Ev işçilerinin insana yakışır çalışma koşullarına erişimlerinin artırılması için atılacak adımları belirlemek için bir rehber olarak ILO’nun189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır İşler Sözleşmesi (C189) ve ilgili tavsiye kararının yolunu izlemek önemlidir.  

 

C189’un Perspektifinden Ev İşçileri için İnsana Yakışır İşler

ILO Sözleşmelerinin bir ülke tarafından onaylanması, konu ile ilişkili o ülkedeki mevzuatın ve uygulamalarının sözleşme ile uyumlu hale getirilmesi anlamına gelmektedir.  189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır ILO Sözleşmesi şimdiye kadar 35 ülke tarafından onaylanmıştır.

189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır İş ILO Sözleşmesi, ev işçilerinin haklarına odaklanan ilk uluslararası belgedir. Özel hanelerde çoğunlukla kadınlar tarafından gerçekleştirilen bir istihdam biçimi olarak ev işçiliğine özgü çalışma koşullarını göz önünde tutan sözleşme ile ücretli ev işçiliğine ilişkin kapsayıcı bir tanım geliştirilmiştir. Sözleşme, ev işçilerinin çalışma süreleri, izin günleri, ücretleri gibi çalışma koşullarına ilişkin belirttiği düzenlemeler ile ev işçilerinin de diğer işçilerle aynı çalışma haklarına sahip olmalarının gerekliliğini belirtmektedir.

Sözleşme, ev işçiliğinin özgül koşullarını dikkate alan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin geliştirilmesinin önemini vurgulamaktadır. Sözleşme ile özel hayata saygı çerçevesinde iş yerlerine girişe imkân veren etkin denetim sistemlerine ilişkin atıflarda bulunulmaktadır. Ev işçilerinin işe girişlerindeki etkin araçlardan birisi olarak özel istihdam bürolarının da denetlenmesi ve suiistimal edici uygulamalarının önlenmesi gerekmektedir. Sözleşme’de ayrıca, ev işçilerinin yaygın bir biçimde erişemedikleri sosyal güvenlik mekanizmalarının kapsayıcılığının artmasına ilişkin maddeler yer almaktadır.

189 Sayılı ILO Sözleşmesinde yer alan maddelerin her biri, ev işçilerinin çalışma koşullarının iyileşmesi anlamında çok değerlidir. Sözleşmenin kabul edilişinden bu yana, ev işçilerinin görünürlüğü artmış, sözleşmenin onaylanmadığı ülkelerin bazılarında da ev işçilerinin çalışma koşullarının iyileşmesi için adımlar atılmıştır.  Türkiye de henüz sözleşmeyi onaylamayan ülkelerden birisi olmakla birlikte, son on bir yıldır ülkede ev işçilerinin çalışma koşullarının iyileşmesi için kamu kurumları, işçi sendikaları, sivil toplum örgütleri ve akademi aracılığıyla kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Fakat ev işçilerinin herkesçe görülmesi, emeklerinin herkes tarafından fark edilmesi ve insana yakışır çalışma koşullarına erişebilmeleri için gidilecek uzun bir yol vardır. Bu yolcuğun tamamlanması için kurumlar arası iş birlikleri ile geliştirilecek inisiyatifler çok değerlidir.

EV İŞÇİLERİ İÇİN İNSANA YAKIŞIR İŞLER BİLGİLENDİRME ve FARKINDALIK KAMPANYASI

ILO Türkiye Ofisi tarafından ev işçilerinin insana yakışır işlere erişimlerinin yaygınlaşabilmesi için uzun zamandır çalışmalar yürütülmektedir. Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu ve Prof. Dr. Gülay Toksöz tarafından 2013 yılında hazırlanan “Kadınların Görünmeyen Emeğinin Görünen Yüzü: Türkiye’de Ev İşçileri” raporu buçalışmaların başlangıç noktası olarak değerlendirilebilir. Ayrıca ev işçilerinin birer çalışan olarak tanımlanabilmeleri ve sendikal örgütlenmelere katılarak sosyal diyalog süreçlerinde haklarının iyileşmesi için mücadele edebilmeleri için de ILO Türkiye Ofisi’nin farklı programları altında çalışmalar yürütülmüştür.

189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır ILO Sözleşmesi’nin kabulünün onuncu yılı olan 2021 yılında ise ILO Türkiye Ofisi tarafından yürütülmekte olan “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler” programı kapsamında “Ev İşçileri için İnsana Yakışır İşler Bilgilendirme ve Farkındalık Kampanyası” başlatılmıştır.

Kampanya sürecinde Dr. Ceyhun Güler tarafından ev işçileri ile, ilgili kurum temsilcileri görüşmelerin ve uzun soluklu bir masa başı çalışmasının sonucunda
“Ev İşçiliğinin Türkiye’deki Görünümü: Kapsam, Boyut ve Sorunları” başlıklı rapor hazırlanmıştır. Kamu kurumlarının, işçi ve işveren örgütlerinin, sivil toplumun, akademinin konu ile ilişkili temsilcilerinin katılımıyla bilgi paylaşımını amaçlayan teknik toplantılar düzenlenmiştir.  Ev işçilerinin mevcut haklarına ve işverenlerin sorumluluklarına ilişkin bilgilerinin yeterli olmadığından hareketle işçi ve işveren broşürleri hazırlanmıştır. 189 Sayılı ILO Sözleşmesini tanıtan infografik poster ile ev işçilerine ve işverenlere yönelik kısa videolar hazırlanmıştır. “Evlerimizi temizleyen, çocuklarımızı büyüten, yaşlılarımıza bakan, hakkı ödenmez dediklerimizin hakkı ödenir” sloganıyla sosyal medya kampanyası yürütülmektedir. Ev işçilerinin çalışma koşullarını kamuoyu gündemine daha fazla  taşıyabilmek için kamuoyu tarafından bilinen ünlülerin de içinde yer aldığı kısa filmler hazırlanmaktadır. Görünmeyen bir çalışma şekli olarak ev işçiliğinin görünürlüğünün artırılarak mevcut koşullarının iyileşmesi için; “Fark et, ilgilen, harekete geç” ilkesi ile bir yolculuk sürmektedir. Ev işçilerinin insana yakışır koşullarda çalışabilmeleri için tüm tarafların bu yoldaki çok taraflı birlikteliklere sunacakları katkı çok değerlidir.

  Faydalanılan Kaynaklar

Erdoğdu, Seyhan ve Toksöz, Gülay (2013), Türkiye’de Ev İşçileri: Kadınların Görünmeyen Emeğinin Görünen Yüzü, Uluslararası Çalışma Ofisi, Ankara.

Güler, Ceyhun (2021), Ev İşçiliğinin Türkiye’deki Görünümü: Kapsam, Boyut ve Sorunlar, Uluslararası Çalışma Ofisi, Ankara.

ILO (2021), Making decent work a reality for domestic workers: Progress and prospects ten years after the adoption of the Domestic Workers Convention, 2011 (No. 189), International Labour Office,  Geneva

ILO (2011a), C-189, Domestic Workers Convention, 2011 (No. 189), https://www.ilo.org/dyn/normlex/en/f?p=NORMLEXPUB:12100:0::NO::P12100_ILO_CODE:C189

 ILO (2011b), R-201, Domestic Workers Recommendation, 2011 (No. 201), https://www.ilo.org/dyn/normlex/en/f?p=NORMLEXPUB:12100:::NO:12100:P12100_ILO_CODE:R201:NO

https://www.ilo.org/dyn/normlex/en/f?p=NORMLEXPUB:11300:0::NO::P11300_INSTRUMENT_ID:2551460  

 

 

 





İlgili Makaleler

Başa dön tuşu