1 Eylül Dünya Barış Günü
GELECEK OLAN SAVAŞ
İlk savaş değil. Ondan önce
Başka savaşlar da oldu.
En sonuncusu bittiğinde
Kazananlarla yenilenler vardı.
Yenilen yanda yoksul halk
Açlıktan kırıldı. Kazanan yanda
Açlıktan kırıldı yine yoksul halk.
Bertol Brecht
İnsanlık tarihinin gördüğü en yıkıcı savaşlardan biri olan 2. Dünya Savaşı 1939’da, Hitler Faşizminin Polonya’yı işgaliyle başladı. Bittiğinde gerisinde onulmaz acılar bırakan bu savaşın başladığı tarih olan 1 Eylül, faşizmin lanetlendiği, tüm dünya halklarının savaşsız bir yaşam ve yeryüzü özlemi için mücadele ettiği gün olarak kabul edildi.
2. Dünya Savaşı’nda 72 milyon insan yaşamını yitirdi, 20 milyonu aşkın insan sakat kaldı. Havada patlayan roket ve kurşun sayısı 390 trilyonu aştı. 2. Dünya Savaşı’nın sonlarında Amerika Birleşik Devletleri’nin Hiroşima ve Nagasaki’ye yaptığı atom bombalı saldırıda toplam 300 bin kişi yaşamını yitirdi, binlerce konut ve yaşam alanı yerle bir oldu.
Günümüzde giderek vahşileşen emperyalist-kapitalist sistem çıplak bir kar hırsıyla silah endüstrisini geliştiriyor. Bugün dünyada 24 bin nükleer silah bulunuyor. Nükleer silahların kullanılması durumunda, yol açacağı yıkım, 1945’te Hiroşima’ya atılan bombanın yarattığı etkinin 400 bin katına eşdeğerdir.
Dünyada kimi bölgelerde 9’a kadar inen yaş ortalamasıyla 300 bin çocuk asker bulunmaktadır. Çocuklar çatışmalar içine itilip kolayca silahlara ulaşabilirken, 640 milyon çocuk hala barınma, su, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerden yoksun yaşamaya devam ediyor.
Ülkemizde ve çevre coğrafyalarda, dünyanın çeşitli bölgelerinde savaş naralarının atıldığı, düşmanlıkların körüklendiği, insanlığın bir kez daha savaşın yoksullaştırıcı, yıkıcı ve ölüm getiren sonuçlarına mahkum edilmeye çalışıldığı bugünlerde, bir arada yaşayabilme ve savaşa karşı barışı savunma iradesini göstermek kritik ve çok önemli hale gelmiştir.
Emek örgütlerinin, meslek örgütlerinin, aydınların, ülkemiz toprakları üzerinde yaşayan tüm insanların katkısını alan, emperyalist savaşlara karşı barışı inşa etmeye dönük mücadele ve eylemsellikler vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir.
Ekonomik, kültürel, sosyal ve insani değerlerimizde ağır yıkım ve acılara yol açan şiddet ortamı, mahallelerimize ve sokaklarımıza kadar nüfuz eden düşmanlık politikaları, kardeşliğimizi bozmayı hedeflemektedir. Ülkemizin aydınlık geleceği için eğitime, sağlığa, enerjiye, barınmaya, istihdama, üretime ayrılabilecek kaynaklar, savaşlarla, çatışmalarla tüketilmektedir.
Bugün bir kez daha yineliyoruz;
1 Eylül Dünya Barış Günü, yüzyıllardır bir arada yaşayan insanlarımızın arasında körüklenen şoven duyguların, dışlama/ötekileştirme, yok sayma politikalarının terk edildiği, eşit, adil, özgür bir gelecek için verilen mücadelenin günü olmalıdır.
1 Eylül Dünya Barış Günü, ülkemiz ve başta Ortadoğu olmak üzere, tüm dünya üzerinde sermaye çıkarları lehine yürütülen emperyalist politikaların lanetlendiği, bölge insanlarının barışı ve kardeşliği için savaş karşıtlarının sesini yükselttiği bir gün olmalıdır.
Emekçilerin uzun mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlara yönelik saldırılarla, emperyalist savaş politikaları ayrı düşünülemez. Bu anlamda 1 Eylül Dünya Barış günü, ekmek ve barış mücadelesinin birleştiği gündür.
Dünya ve Türkiye İşçi Sınıfı, kendi tarihi, birikimi, kültürü ile sorunları çözebilecek, savaşı durduracak ve barışı inşa edecek güce, örgütlülüğe, özgür/eşit/kardeşçe yaşama iradesine sahiptir.
1 Eylül, en güçlü barış çağrısını dile getirmenin zamanıdır.
1 Eylül, Ortadoğu’ya dönük emperyalist savaşa karşı halkların kardeşliğini haykırmanın zamanıdır.
1 Eylül, Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin taşeronu, kirli savaşların maşası yapmaya kalkan odaklara karşı, barışın ve kardeşliğin savunulması için daha fazla mücadele etme zamanıdır.
Tez-Koop-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu