1 Mayıs İşçi Marşı Nasıl Ortaya Çıktı?
1 Mayıs’ın görkemini vurgulayan ve ona yeni boyutlar kazandıran hiç tartışmasız “1 Mayıs Marşı’dır.
Peki nasıl doğdu 1 Mayıs Marşı? Kim yazdı, besteledi ve sözleri nasıl?
Bunu 1 Mayıs Marşının söz yazarı ve bestecisi Sarper Özhan şöyle anlatıyor:
“Sanıyorum 1973 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu, Bertolt Brecht’in Maksim Gorki’nin romanından aynı adla sahneye uyarladığı “Ana” oyununu oynamaya karar vermişti. Müziklerini benim yapmamı istediler. Seve seve kabul ettim ve hemen çalışmaya koyuldum. Tabii Brecht’in bütün oyunlarında olduğu gibi bu da müzikli bir oyundu ve oyunun metninde Brecht tarafından yazılmış şarkı sözleri bulunuyordu. Sanıyorum öncelikle bu sözleri besteledim. Ama oyunda, Çarlık polisinin, meydanda toplanan işçilerin üzerine yaylım ateşi açarak yüzlerce kişiyi öldürdüğü, bu nedenle de tarihe “Kanlı Pazar” adıyla geçen Rusya’daki ünlü 1 Mayıs 1905 sahnesi için Brecht, metnin üzerine “İşçiler marş söyleyerek sahneye girer” biçiminde bir not yazmış ama hangi marş olduğunu belirtmemiş. Herhangi bir söz de koymamış… Bir süre burası için uygun bir müzik aradım ama sözüyle ve müziğiyle bu sahne için içime sinen bir müzik bulamadım. Bu durumda iş başa düştü. Bu müziğin sözlerini de, müziğini de benim yazmamın daha iyi olacağına karar verdim. Çalışmaya başladığımda gerek sözlerin, gerekse ezginin, bir yandan oyuna aykırı kaçmamasına, öte yandan da kendi halkımızın kulağına aykırı gelmeyecek bir yapıda olmasına dikkat ettim.” (*)
1 Mayıs İşçi Marşı
Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,
Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde.
1 mayıs, 1 mayıs işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.
Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından,
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından.
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.
1 mayıs, 1 mayıs işçinin,emekçinin bayramı,
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.
Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,
Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor.
Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.
Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,
Devrimin şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.
(*) (Miha’dan Semra Dursun’un Sarper Özhan ile yaptığı ve 02.05.2011 tarihinde http://www.euractiv.com.tr’de yayınlanan söyleşiden özetlenerek aktarılmıştır.)