Tez-Koop-İş Kadın Sayı 2

1 Mayıs’ta Kadınlar Alanlardaydı: Her Yerde, Her Düzeyde Eşitlik İstiyoruz

1 Mayıs işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’dür. 1 Mayıs dünyanın hemen hemen her ülkesinde büyük meydanlarda kutlanır ve o gün işçiler, emekçiler çalışmadan kaynaklanan haklarını ve taleplerini dile getirerek, hak arama mücadelesinde yaşamını yitiren sınıf kardeşlerini anarlar.

Türkiye’de son yıllarda yasaklar ve engellerle kriminalize edilmeye çalışılsa da 1 Mayıs, esasında işçilerin sorunlarını ortaya koyup, tartıştıkları, ortak çözüm üretmeye çalıştıkları bir gündür.

1 Mayıs kadın işçilere dair bir gündür aynı zamanda. Türkiye’de çalışanların durumu gittikçe kötüleşiyor, işsizlik artarken, esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri temel çalışma haline geliyor. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 18 civarında seyrederken, genç kadın işsizliği yüzde 24’ü geçiyor. Genç kadınlar ücretli çalışmanın içinde yer almak istemelerine rağmen bir türlü iş bulamıyorlar. İşsizlik pek çok kadını güvencesiz işlere yönlendiriyor. TÜİK 2017 yılı Kasım ayı verilerine göre istihdam edilen kadınların yüzde 43’ü kayıt dışıdır. Ücretsiz aile işçisi her 10 kadından 9’u, kendi hesabına çalışan her 10 kadından 7’si, ücretli maaşlı veya yevmiyeli çalışan her 10 kadından 2’si kayıt dışı çalıştırılıyor. Kadınlar evde, tarımda, aile işletmesinde veya küçük dükkânlarda, marketlerde gece gündüz çalışırken, karşılığında ya ücret almıyor ya da çok düşük ücret ve yevmiyelerle yetinmek zorunda kalıyorlar.

Sendikalaşma düşük

Güvencesiz istihdamın bir kadın istihdamı sorunu olduğu gözlemlenirken düzenli işlerde çalışan kadınlar arasında da sendikalaşma oranının çok düşük olduğu görülüyor. Genel-İş Sendikası’nın 2018’in 8 Mart’ında yayımladığı Kadın İstihdamı Raporu’na göre, 2014 Ocak ayında yüzde 4,6 olan kadınların sendikalaşma oranı, 2018 Ocak ayında yüzde 8,1’e çıktı. Ancak bu oran erkek işçilerin sendikalaşması ile kıyaslanamayacak kadar azdır. Erkek işçilerin sendikalaşma oranı ise yüzde 10,6’dan yüzde 13,5’e yükselmiş. Kayıt dışının da hesaba katılması halinde kadınların sendikalaşma oranları yüzde 6’yı buluyor aynı rapora göre.

Genel olarak sendikasız işyerlerinde çalışan kadınların ücretleri düşük ve çalışma koşulları çok ağır. Araştırma lar özellikle Anadolu kentlerinde pek çok fabrikada kadınların asgari ücretin altında ücretle yetinmek zorunda olduğunu gösteriyor. Büyük kentlerde ise asgari ücret kadın ücreti haline gelmiş durumda. İşçi sağlığı ve güvenliği alanındaki toplumsal cinsiyet bakış açısının eksikliği, kadınları iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı savunmasız bırakıyor. Siyasi iktidar çıkardığı torba yasalarla güvenli işlerde çalışan kadınların işlerini de güvencesizleştirerek onları kısmi zamanlı, çağrıya bağlı, taşerona bağlı işlere yönlendiriyor.

Kreş sorunu ücretli çalışan kadınların en önemli sorunu olmaya devam ederken, kamu kreşleri kapatılıyor. Kamuda 2008’de 497 olan kreş sayısı 2016 yılında 56’ya kadar düşmüş durumda. İşverenlerin sadece binde birinin kreş açma yükümlülüğü var. Kreş açmamanın cezası ise çok düşük…İşveren kreş açma yerine ceza vermeyi tercih ediyor.

Sendikalı işyerlerinde de kadınların düşük ücret, kreş, regl izni, meslek hastalıkları, işyeri şiddeti gibi sorunları ne yazık ki devam ediyor. Pek çok sendikanın bir kadın politikası yok.

1 Mayıs kadın çalışanların, alanlarda, işyerlerinde, evlerde, sendikalarda kadın olmaktan kaynaklanan sorunlarını görünür kılmanın da günüdür aynı zamanda. Alanlarda bu yıl her zamankinden daha fazla kadın vardı. Tez-Koop-İş üyesi kadınlar da alanları doldurdular. Barış isteklerini dile getirerek kadına yönelik şiddeti kınadılar. Sendika kortejlerinde yürüyen kadınların “görünmeyen emek sesini yükselt”, “ kadına yönelik şiddete son”, “bedenimiz bizimdir” pankartı taşıdıkları görüldü.




İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
×
Asgari Ücret