25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü: Eşit, Özgür ve Adil Bir Dünya, Kadınların Mücadelesinde Yükselecek!
Dünya genelinde ve özellikle içinde bulunduğumuz coğrafyada kadına yönelik şiddet her geçen gün tırmanmaya devam ediyor. Kadınlar evde, işte, okulda, sokakta; yaşamın her alanında ev içi şiddet, cinsel şiddet ve taciz, insan ticareti, kadın sünneti ve çocuk yaşta zorla evlilikler gibi şiddetin farklı biçimlerine maruz bırakılıyor. Kadınların emekleri toplumsal cinsiyet eşitsizliğini her gün yeniden üreten söylem ve politikalarla görmezden geliniyor. Kadınlar, eşitsizlik ve sömürü üzerine inşa edilen dünya sisteminin devamlılığını mümkün kılmak için, toplumsal ve ekonomik yaşamda ikincil konumda tutulmaya çalışılıyor.
Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü.
Bir kez daha hatırlayalım:
Türkiye’nin 20 Mart 2021 tarihinde, Anayasanın 90. maddesine aykırı biçimde çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ne göre, “Kadınlara yönelik şiddet, ister kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir ve bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak anlaşılmaktadır. Ev içi şiddet, mağdur faille aynı haneyi paylaşsa da paylaşmasa da, aile veya hanede, eski veya şimdiki eşler ya da partnerler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet anlamına gelir.”
6284 sayılı Kanun’a göre kadına yönelik şiddet, “Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranış”tır.
Bugün Türkiye’de, hem İstanbul Sözleşmesi’nde hem de 6284 sayılı Kanun’da tanımlandığı şekliyle kadına yönelik şiddet ve taciz ile kadın cinayetleri varlığını korumaya; bu eylemler, iyi hal indirimleri ve cezasızlaştırma politikalarıyla yaygınlaşmaya; toplumsal cinsiyet eşitsizliği gün geçtikçe derinleşmeye devam ediyor. 2023 yılının ilk on ayında en az 253 kadın cinayetinin yaşandığı Türkiye, kadınların maruz kaldığı her türlü şiddetin tazmininde etkin bir kalkan görevi gören İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı çekilmekle kalmıyor; Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Kanun’u tartışmaya açıyor. Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi için somut bir adım olan ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi imzalanmıyor.
Diğer yandan dünyada ve Türkiye’de kadınların adalet arayışı, eşitlik ve özgürlük mücadelesi sürüyor. Kadınlar, yaşamın her alanında söz söylemeyi, şiddet ve ayrımcılıktan uzak bir toplumsal hayatı inşa etmeyi, kadın kimliğine yönelik saldırılara karşı sesini yükseltmeyi sorumluluk biliyor.
Üyelerinin yarısına yakınını kadınların oluşturduğu Tez-Koop-İş Sendikası olarak, eşit, özgür ve adil bir dünyanın kadınların mücadelesinde yükseleceğine inanıyor; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı mücadele eden tüm kadınları selamlıyoruz.
Tez-Koop-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu