Haberler

28 Nisan İş Kazalarında Yaşamlarını Kaybeden İşçileri Anma Günü: “Engellenemeyecek Kaza Yoktur”

Dünyada savaş, açlık, işsizlik ve yoksulluk gibi küresel sorunlar yanında daha gizli duran, ancak büyük olaylarla görünür kılınan genel ve küresel bir sorun var: İş cinayetleri…

Tüm dünyada kötü çalışma koşulları nedeniyle her 11 saniyede bir işçinin yaşamını yitirmesi, tehlikenin ne kadar büyük ve ne kadar önemli olduğunu göstermesi yönünden etkileyicidir. Ancak sorunun ayrıntılarına girildiğinde çok daha çarpıcı sonuçlar çıkmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Eylül 2017 raporuna göre, dünya genelinde iş kaynaklı yaralanmalar ve hastalıkların sayısı yılda 2 milyon 780 binlere tırmanırken bu rakamın çoğunluğunu –yılda 2 milyon 400 bin ölüm- iş kazaları değil, meslek hastalıklarından oluşturmaktadır. Bunun anlamı iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının, tüm çalışanları farklı boyut ve niteliklerde sardığı ve onları sürekli biçimde tehdit ettiğidir.

İnsanca iş ortamlarının ve iş ilişkilerinin büyük ölçüde gerçekleştirilmediği, zorunlu yasal denetimlerin yapılamadığı eksik veya hatalı yapıldığı; yasal kuralların yetersiz olduğu ve uygulanmadığı; denetleme ve yaptırım süreçlerinin eksik, hatalı ve etkisiz olduğu ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği sorunları tüm çalışanlar için çok önemli sorun olma özelliğini korumaktadır.

Her yıl yaklaşık 2 bin işçinin, iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu yaşamını kaybettiği Türkiye’de; yüzbinlere emekçi iş sağlığı ve güvenliği sorunlarına bağlı olarak sakatlanmakta, geçici veya kalıcı iş göremez durumuna gelmektedir. Son yıllarda Soma, Ermenek ve Zonguldak kömür ocaklarında her biri katliam kavramıyla tanımlanabilecek toplu iş cinayetleri başta olmak üzere inşaat, makina, tersane ve tarım işçilerini kapsayan iş cinayetleri, bu konuda yaşanan sorunların ne kadar önemli olduğunun birer göstergesi ve kanıtıdır.

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının köklü biçimde aşılması için öncelikle “engellenemeyecek kaza yoktur” anlayışının kalıcı kılınması zorunludur.

– Türkiye’nin yıllardır neredeyse kabul etmekte direndiği Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüm sözleşmeleri onaylanmalı ve bu sözleşmelere uygun yasal düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. 
– İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın kapsamı genişletilmeli ve bu yasaya bağlı yönetmelik ve tüzükler yenilenerek çıkartılmalıdır.
– Yasal düzenlemelerin uygulanmasını sağlayacak etkili kurumlaşmalar ve denetimler gerçekleştirilmelidir.
– İş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda “cezasızlaştırmaya” yol açacak tüm girişimler engellenmeli; çevre ve işe ilişkin suçlara etkili cezalar getirilmelidir. 
– İş kazalarına yol açan kötü çalışma biçimleri ve uygulamaları ortadan kaldırılmalıdır. 
– Çalışma süreleri kısaltılmalı ve dinlenme süreleri uzatılmalıdır.

Tüm dünyada ve ülkemizde, işe bağlı nedenlerle yaşamlarını yitiren tüm işçileri sonsuz saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Tez-Koop-İş Sendikası 
Genel Yönetim Kurulu adına 
Haydar Özdemiroğlu
Genel Başkan




İlgili Makaleler

Başa dön tuşu