Haberler

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Tez-Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu’nun basına ve kamuoyuna açıklaması

Tüm dünyada kadınlar ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel sorunlarla iç içe yaşamaktadır. Bu sorunların kökeninde sömürü ilişkilerine dayanan ekonomik ve toplumsal sistemler bulunmaktadır.

Kadınların toplumsal ve siyasal yaşamın tüm alanlarında ikincil bir konumda yer almasına neden olan tüm ayrımcı ve eşitsizlikçi uygulamalara karşı etkili ve kalıcı önlemlerin alınması, insan haklarına duyarlı olmanın bir zorunluluğudur.

Türkiye’de kadınlar, toplumsal yaşamın pek çok alanında; kırda, kentte, sokakta, evde, okulda ve işyerinde eşitsiz ve ayrımcı uygulama ve davranışlarla, fiziksel, sözel, davranışsal ve ruhsal şiddet uygulamalarıyla karşı karşıya kalmaktadır.

Ülkemizde kadın örgütleri tarafından yayınlanan son verilere göre Covid-19 salgını döneminde istihdam edilen kadınların yaklaşık yüzde 51’i iş yaşamlarına ara vermek zorunda kalmıştır. Bunların yüzde 26’sı işten çıkarılmış, yüzde 25’i ise ücretsiz izine ayrılmıştır. Okulların kapanması, pazara erişimin ortadan kalkması veya sınırlı hale gelmesi, hijyene, hasta ve yaşlı bakımına yönelik artan gereklilikler, ev üretimi ve bakım işgücüne olan talepte daha önce görülmemiş düzeyde bir artış oluşmuştur. Kadınlar pandemiden yalnızca ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkilenmekle kalmamış cinsiyete dayalı ayrımcılık keskinleşmiş, geçim sorumluluğunun büyük ölçüde kadınların üstünde kalmasına yol açmıştır.

Ülkemizde kadınların siyasal, sosyal ve ekonomik kurumlar, örgütler ve kuruluşlara katılımları, dünya ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok geri düzeydedir. Bu durum sendikal ve demokratik örgütler yönünden de içler acısı ve yaralayıcı boyutlardadır. Türkiye,  2020 yılı Sosyal Gelişme Endeksine göre toplam 163 ülke arasında 92. sırada yer alırken; politik yaşamda kadın erkek eşitliği yönünden 162. sırada yer almaktadır. 2021’de Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından hesaplanan küresel toplumsal cinsiyet açığı endeksine göre Türkiye 156 ülke arasında 133.; siyasi yaşama katılımda ise 114. sıradadır. Parlamentoda 2021 yılı itibarıyla kadın milletvekillerinin oranı yüzde 17.24, kadın bakan sayısı ise 1’dir. Toplam 81 ilin 34’ünde kadın milletvekili yoktur. 99 yıllık cumhuriyet tarihinde hiçbir kadın TBMM başkanı olmamıştır.

Kadınlar sendika ve meslek örgütlerinin karar organlarında da neredeyse yok denilecek ölçüde temsil edilmektedir. Yerel yönetimlerde kadın belediye başkanı oranı yüzde 2,95; kadın meclis üyesi oranı yüzde 11; kadın il genel meclisi üyesi oranı yüzde 3,7; kadın muhtar oranı yüzde 2,16’dır.

Tüm sorunlarının yaygınlığına, derinliğine ve şiddetine rağmen artık kadınlar kendilerine biçilen “toplumsal rol”ün dışına çıkarak; hakları için direnç göstermeye, seslerini yükseltmeye, yeni bir toplum, yeni bir dünya için alanlara çıkmaya başlamışlardır.

Giderek daha da artacak olan bu kararlılık, inat ve cesaret, eşitlikçi, sömürüsüz ve dayanışmacı yeni bir dünyanın yaratılmasının somut işaretlerindendir.

Her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu gelişmeyi daha da ileriye götürdüğü sürece çok değerlidir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların mücadelesine yeni boyutlar katacağına inanıyor ve 8 Mart 1857’de başlatılan mücadele geleneğine yeni boyutlar kazandıracağına güveniyoruz.

İnsan hak ve özgürlüklerinin tam olarak yaşama geçirildiği sömürüsüz ve savaşsız bir dünya, kadınların aktif ve öncü katılımı olmaksızın gerçekleşemez, gerçekleştirilemez.

Kadınların katılımı yoksa gelecek de yoktur.

Kadınların katılımı yoksa demokrasi, insan hakları, sosyal ilerleme ve gelişme de yoktur.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ayrımcılığın, dışlanmanın ve eşitsizliğin olmadığı yeni bir dünya umudunu daha da güçlendireceğine inanıyoruz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.




İlgili Makaleler

Başa dön tuşu