Türkiye’de Çalışan Kadınlar İçin Bazı Soğuk Veriler…
Kadınların karşılaştıkları en önemli sorunların başında çalışma yaşamının dışında bırakılmaları gelmektedir. Kadın emeğinin daha güvencesiz ve esnek hale getirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmektedir. Dönem dönem yayınlanan ulusal ve uluslararası veriler kadınların toplumsal yaşamın bütün alanlarında karşılaştığı eşitsizliği ve ayrımcılığı açığa çıkarmaktadır.
2019 yılında en az 328 kadın öldürülmüştür
Dünyada en yaygın insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddet ülkemizde ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Türkiye’deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlenen güncel verilere göre, 2019’da en az 328 kadın ve aralarında bebeklerin de olduğu 15 çocuk öldürülmüş, 51 kadın tecavüze uğramış, 279 çocuk istismara maruz kalmıştır.
Kadın işsizliği ürkütücü boyutlara ulaşmıştır
2019 yılı kadın işsizliğinin rekor seviyelere ulaştığı bir yıl olmuştur. TÜİK tarafından yayınlanan Kasım 2019 dönemi işsizlik verilerine göre; kadın işsizliği 1,9 puan artarak 14,7’den yüzde 16,6’ya yükselmiştir. Genç kadın işsizliği yüzde 30,9 seviyesine yükselmiştir. Kentsel genç kadın işsizliği ise yüzde 36’lara ulaşmış, kadın işsizliği kategorisinde en yüksek işsizlik seviyesini görmüştür. Kadın işsizliğinin azaltılması ve istihdamının arttırılması için her şeyden önce işgücü piyasalarının cinsiyetçi yapısına son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devlet kurumları tarafından üstlenilmelidir. Çocuk ve yaşlı bakım hizmetleri, nitelikli ve ücretsiz bakım hizmetleri ile sağlanarak kadının üzerinden alınmalıdır.
Her 10 kadından 4’ü kayıt dışı çalıştırılmaktadır
İstihdam edilen kadınlar içinde güvencesizlik en temel sorundur. İstihdam edilen kadınların yarıya yakını kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Kayıt dışı kadın istihdamı, 2019 Kasım dönemi itibariyle 3 milyon 652 bin olmuştur. Bu durum kadınların çalışma hayatında daha güvencesiz olmalarının yanı sıra en temel sağlık, emeklilik gibi haklardan mahrum kalmalarına neden olmaktadır.
Cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği devam etmektedir
Cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği sosyal adaletsizliğin en büyük görünümlerinden biridir. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından yapılan araştırmaya göre dünya genelinde cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği yüzde 18,8’dir. Bu oran ülkelerin gelir gruplarına göre değişmektedir. En düşük gelirli ülkeler grubunda ise eşitsizlik oranı ortalaması yüzde 12,6‘dır. Türkiye’de cinsiyete dayalı gelir eşitsizliği oranı yüzde 12’dir. ILO raporuna göre kadınlar üst kademelerde hala düşük oranlarda yer almaktadır. Kadınlar, erkek denklerine göre daha eğitimli olsalar da, yöneticilerin üçte birinden daha azı kadınlardan oluşmaktadır. Kadınlara hak ettiği ücreti ödememek, kadına yönelik şiddetin en kötü biçimlerindendir. Kadınların iş hayatında karşılaştıkları ücret eşitsizliği, terfi sürecinde ayrımcılık gibi sorunlarına karşı ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmelidir.