Haberler

1 Eylül Dünya Barış Günü: Savaşsız, Çatışmasız Bir Dünya… Barışın, Kardeşliğin Egemen Olduğu Bir Dünya…

Yeryüzünün en önemli sorunlarının başında savaş, çatışma, şiddet ve terör geliyor. Bu durum hangi kıtada ve ülkede yaşanırsa yaşansın değişmiyor. Milyonlarca insan, savaşların, çatışmaların ve terörist saldırıların yarattığı gerilim ve kaos ortamında gelecek korkusuyla yaşıyor.

Ülkemizin içinde bulunduğu Ortadoğu, yıllardır süren savaş ve çatışmalarla dünyanın en güvensiz bölgesidir. Özellikle Suriye ve Irak’ta yaşanan savaş ve çatışmalardan kaçan milyonlarca insan Türkiye, Ürdün, Lübnan, Mısır ve Yunanistan’da yıllardır mülteci yaşamını sürdürmektedir. Doğdukları ve yaşadıkları toprakları savaş ve çatışmalardan kaçarak terk eden bu insanlar dünlerini,  bugünlerini ve geleceklerini de yitirmiş durumdadır.

Savaş ve çatışma tehditi sadece Ortadoğu’da değil Orta ve Kuzey Afrika’da, Uzak Doğu’da ve hatta  Orta ve Güney Amerika’da varlığını sürdürüyor. Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilim tüm Avrupa’da tedirginlik yaratırken özellikle Kuzey Afrika ülkesi Libya’da tipik bir “vekalet savaşı” sürdürülüyor. Avrupa, Asya ve Afrika’nın farklı ulus, dil, ırk ve etnik kökeninden milyonlarca insanını iç içe yaşatan Akdeniz, enerji ve doğal kaynakları nedeniyle hızla çatışmaların denizi durumuna getirilmek isteniyor.

İnsanlığı etkileyen sadece sıcak savaşlar, çatışma ve terör eylemleri değildir. Bir ülkenin diğer ülke üzerinde kurmaya çalıştığı egemenlik de en az savaşlar kadar tehdit oluşturmaktadır.

Gelişmekte olan ülkelerin önemli bölümü ile geri bıraktırılmış birçok ülke, totalitarizm, ırkçılık ve gericiliğin boyunduruğu altına girmiş ya da girmektedir. Bu ülkelerde demokratik hak ve özgürlükler baskı altında tutulmakta faşist, otokratik ve totaliter yönetimler öne çıkartılmakta, buna bağlı olarak demokrasiden, insan haklarından, barış ve güvenlikten yana demokratik örgütler, siyasal kurum ve kuruluşlar baskı altında tutulmaktadır.

Tüm olumsuzluklara rağmen barış ve güvenliği sağlayacak olanaklar da güçsüz ve yok değildir.

Dünyada barış ve güvenliğin güçlendirilmesi, uluslararası gerilimleri azaltılması, sosyal ve ekonomik yapılarına ve sistemlerine bakılmaksızın bütün ülkeler arasında karşılıklı işbirliğinin sağlanması, genel ve tam silahsızlanmanın ve özellikle sıkı ve etkili bir uluslararası denetim altında nükleer silahsızlanmanın sağlanması mutlak bir zorunluktur. Ülkeler arasındaki ilişkilerde, adalet, eşitlik ve karşılıklı çıkar ilkelerinin oluşturulması, ortaya çıkan sorunları tehdit, şiddet ve silah kullanılmaksızın çözümlenmesi mutlaka sağlanmalıdır; sorunları düşmanca tutumlarla çözmek yerine diğer ülke ya da ülkeler üzerinde üstünlük kurmaya çalışmadan adalet ve eşitlik ilkeleriyle çözmek esas tutulmalıdır.

Savaşa karşı tutum almak, barışı, güvenliği ve toplumlar/halklar arasında yakınlaşmayı ve dayanışmayı savunmak, günümüzde çok daha önemli bir değer olarak ortaya çıkmaktadır.

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tüm dünyada savaşların, çatışmaların, gerginliklerin, şiddetin ve nefretin son bulmasını istiyoruz.

Kan, şiddet, nefret ve kin değil, barış istiyoruz.

Yalnızca kardeşlik, yalnızca barış!…

 

Tez-Koop-İş Sendikası  
Genel Yönetim Kurulu




İlgili Makaleler

Başa dön tuşu