10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü: “Tüm İnsanlar Özgür, Onur ve Haklar Bakımından Eşit Doğarlar”
Günümüzde dünyanın en önemli sorunlarının başında milyonlarca insanı doğrudan etkileyen ve her yıl yüzbinlerce insanın ölümüne, yaralanmasına, topraklarından sürülmesine neden olan savaşlarla; insanları özgürlüklerinden, temel evrensel haklarından zorla, şiddetle, kanla baskı altında tutan uygulamaların; bir başka anlatımla insan hakları ihlallerinin durdurulamaz boyutlarda tırmanma göstermesi gelmektedir.
İnsan hakları sözleşmelerinin getirdiği temel, genel-geçer ve evrensel hakların kısıtlanması, baskı altında tutulması ve yok edilmesi, hemen her ülkede farklı düzeylerde, kapsamda ve şiddette sürdürülürken, insan hakları sorunlarının aşılması doğrultusunda özellikle demokratik siyasal ve sosyal örgütlerin sorumlulukları her geçen gün daha fazla artmaktadır.
Günümüzde insan hakları ihlallerinin yaygınlaşmasına karşı gözlerini kapatmak, suskun kalmak ve kayıtsızlıkla duraksamak, hak ihlallerinin kaynağı olan egemen siyasal güce birçok kez aktif katkı sağlamaya dönüşen bir tutumdur.
Birleşmiş Milletler Örgütü’nün 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul etmesinin 68. yılında, unutulmaması ve vurgulanması gereken ilk gerçek, “Tüm insanların özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğduğu” gerçeğidir. Bu nedenle “Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi bir ayrım gözetilmeksizin” insan hakları ve özgürlüklerden yararlanabilmelidirler.
Tüm dünyada, insan hak ve özgürlüklerinin yaşama geçirilmesi, insanlık onurunu yücelteceği gibi insanlığın geleceğini de güvence altında tutacaktır.
Tez-Koop-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu