Prof. Dr. Durmuş: Yeni gümrük düzenlemeleri vergi gelirlerinde azalmaya neden olabilir – Esin Özdemir (24 Saat)
Cumhurbaşkanı kararıyla Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeye göre, yurt dışından gümrüksüz alışveriş limiti 30 euroya düşürüldü. AB ülkelerinden gelen ürünlere yönelik gümrük vergisi yüzde 30'a çıkarılırken diğer ülkelerden gelen ürünlere ise yüzde 60 vergi uygulanacak. Ekonomi Politikçi Prof. Dr. Mustafa Durmuş, gümrük vergisi artışını 24 Saat’e değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan ve 6 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “4458 Sayısı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” ile, kargo ile yurt dışından gümrüksüz alışveriş sınırı 30 euroya düşürüldü, gümrük vergisi de artırıldı. Düzenlemeye göre, Avrupa Birliği’nden gelen siparişlerde vergi yüzde 30’a, diğer ülkelerden gelen siparişlerde yüzde 60’a yükseltildi.
Karardan önce Avrupa Birliği ülkelerine yüzde 20 gümrük vergisi uygulanmaktaydı. Söz konusu karar 21 Ağustos’ta yürürlüğe girecek.
Ekonomi Politikçi Prof. Dr. Mustafa Durmuş, gümrük vergisi artışının tüketicilere ve bütçeye etkisini 24 Saat’e değerlendirdi. Yüksek gümrük vergileri ve yasakların kaçakçılığın önünü açabileceğine dikkat çeken Durmuş, “Bu durum vergi gelirlerinde bir azalmaya neden olabilir. Kayıt dışılık genelde suç ekonomisi ile birlikte geldiğinden, demokratik değerlerin aşınmasıyla sonuçlanabilir” dedi.
“Tüketici refahına ters”
Ticari olmayan kişisel ithalatta belli bir üst sınır konulmasının ve gümrük vergisi artışlarının doğurabileceği olumsuz sonuçları aktaran Durmuş, “Kalitesiz, pahalı yerli üretim korunmuş olur ki bu da tüketici refahına terstir” ifadesini kullandı.
Öte yandan, kalitesiz ve pahalı yerli üretimi ortadan kaldıracak olan bir rekabetin de önlenmiş olacağını belirten Durmuş, şunları kaydetti:
“Tüketiciler bundan böyle kalitesiz ürünlere daha fazla ödeme yapmak durumunda kalabilirler.İktidarın yapması gereken şey, izlenen ekonomi politikalarının neden olduğu bütçe açıkları, yerli üretimin caydırılması, yüksek enflasyon gibi gelişmeleri birer sonuç olarak görüp, asıl olarak bu sonuçları ortaya çıkaran nedenler üzerinde yoğunlaşmaktır. Toplumdan, doğadan, emekten yana bir üretim ve bölüşüm modeli hayata geçirilmediği sürece gümrük vergileri gibi vergilerle sorunların üzerinden gelinmesi mümkün değildir. Tam tersine mevcut sorunlar diğer başka sorunlarla birlikte daha da büyüyecektir.”
“İktidar yeni vergilere ihtiyaç duyuyor”
Gümrük vergisine ilişkin karardaki ilk amacın vergi gelirlerini artırmak olduğunu kaydeden Durmuş, bir süredir uygulanan ekonomi politikaları ve üst üste yapılan seçimlerin tarihin en büyük bütçe açıklarıyla sonuçlandığını vurguladı.
“Bu yıl itibarıyla Merkezi Yönetim Bütçesinin 2,7 trilyon TL ve bunun GSYH’ye oranının yüzde 6’yı aşması bekleniyor” diyen Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhtemelen bu rakamlar daha yüksek gerçekleşecektir. İçerden alınan dolaylı ve dolaysız vergilerin yeterli olmaması, buna karşılık harcamaların istendiği gibi kısılmaması yüzünden iktidar yeni vergilere ihtiyaç duyuyor ve bu bağlamda gümrük vergisini artırıyor. Halihazırda gümrük vergilerinin toplam vergiler içindeki payının düşük olması iktidara böyle bir vergi artışı yapma imkanın sağlıyor.
Bununla birlikte, bu vergilerin enflasyonla mücadelenin bir parçası olması amaçlanıyor olabilir. Zira ülkede ithalatın çok yüksek düzeyde olduğu ve son yıllarda ülkedeki enflasyonun yüksekliği nedeniyle tüketicilerin yurtdışından ürün temin ettikleri biliniyor. Bu da marjinal ithalat eğilimini yüksek olduğu yani gelir arttıkça ithalatın daha fazla arttığı ülkelerde enflasyonu körükleyen bir faktör.”
“Faiz oranlarının düşürülmesinin sanayiciye yaramasına benzer bir durum”
Vergi düzenlemesine neden ihtiyaç duyulduğunu sıralayan Durmuş, “Bu ürünler döviz cinsinden para ile de satın alınabildiklerinden, dövize ihtiyacın çok belirgin olduğu böyle dönemlerde yurt dışına döviz çıkışını caydırmak da hedeflenmiş olabilir” dedi.
Bir diğer faktörün sektörlerine bağlı olarak, yerli üretimin yabancı mallara karşı korunması ihtiyacından doğabileceğini ekleyen Durmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Maliyetler/fiyat açısından, yerli üretim zor durumda. Yerli firmaların küçülmesi, iflas etmesi ve işçi çıkartmasıyla sonuçlanabiliyor ki bu da işsizliği artırabiliyor.
Ayrıca, Çin gibi bazı ülkelerden sağlık sorunları içeren ürünlerin ülkeye girişleri önlenmek istenmesi de ihtimaller arasında. Kuşkusuz tüm bunların arkasında ithalatçı sermaye ile ithalatçı olmayan yerli üreticiler arasındaki çıkar çatışması söz konusu. Tıpkı faiz oranlarının düşürülmesinin sanayiciye yaramasına benzer bir durumdur.”
Türkiye’deki vatandaşlar neden yurt dışındaki pazar yerlerine yöneliyor?
Son olarak, tüketicilerin yurt dışındaki pazar yerlerine yönelmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Durmuş, sözlerine şöyle son verdi:
“Ülkedeki gelir dağılımının çok adaletsiz olması, yani gelirin ve servetin belli ellerde toplanmış olması, zenginlerin ithal ürünlere yönelmesiyle sonuçlandı. AVM’lerde satılan ithal ürünler, genellikle kargo ile gelenlerden çok daha yüksek fiyatlara sahip. Bu nedenle, zengin tüketiciler e-ticaret vb. yollarla ithalata yöneliyor.”