18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü: Haklarda Eşitlik, Ücrette Eşitlik!
Bugün 18 Eylül, Uluslararası Eşit Ücret Günü. Kapitalizmin ayrımlar, hiyerarşiler ve eşitsizlikleri derinleştirerek krizlerini aşmaya çalıştığı bir dönemde, 18 Eylül hatırlanması gereken önemli bir gün. Emek sömürüsünü artırmak üzere toplumsal cinsiyet, ırk, etnik kimlik, inanç, renk, siyasal görüş, engellilik, yaş ve benzeri temelinde emekçiler arasında ayrımlar yaratarak farklılaştırılmış ücret politikaları izleniyor. İşçiler ve emekçiler birkaç eşitsizlik türünü bir arada yaşayabiliyorlar.
Bu eşitsizlikler içinde en yaygın ve araştırmalarla derecesi ortaya konmuş olanı toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri. Dünyanın dört bir yanında kadın emekçiler, aynı işi yaptıkları halde erkeklerden daha düşük ücret almaya devam ediyor. ILO’ya göre dünyada kadınlar, aynı işi yapan erkeklerden ortalama %20 daha az kazanıyor. ILO, mevcut ilerleme hızında, küresel cinsiyet temelli ücret farkını tamamen kapatmanın 257 yıl süreceğini tahmin ediyor.
Türkiye’de TÜİK’in 2024 yılına ilişkin verileri kadınların kazancının erkeklerden yüzde 13 ila yüzde 17 daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların yarısından fazlasının güvencesiz ve kayıt dışı işlerde çalıştırıldığı göz önüne alındığında gerçekte bu oranın daha da yüksek olduğu anlaşılıyor. Bu tablo, kapitalizmin kadın emeğini sistematik olarak değersizleştirdiğini gösteriyor; sermaye, kadın emeğini ucuz işgücü rezervi haline getirerek kârını büyütüyor.
Diğer yandan kapitalizmin tarihi boyunca yedek işgücü ordusu olarak görülen göçmen ve mülteci işçilerin de önemli bir bölümü, kayıt dışı sektörlerde, düşük ücretlerle, ağır ve tehlikeli işlerde, güvencesiz olarak çalıştırılıyor. Göçmen ve mülteciler söz konusu olduğunda yoksulluk, sefalet ve ücret eşitsizliği derinleşiyor. Tüm bu yapay ayrımlar aynı zamanda işçi sınıfını bölerek ortak mücadelenin önüne bariyerler örüyor.
Tez-Koop-İş Sendikası olarak hatırlatıyoruz!
Eşit işe eşit ücret bir lütuf değil, temel bir haktır. Ücret eşitsizliğini, ırk ve cinsiyet temelli ayrımcılığı ortadan kaldırmayı hedeflemeyen bir emek mücadelesi her zaman eksik kalır.
İşyerlerinde ayrımcılığın ve mobbingin önlenmesi, kadınların ve göçmen işçilerin sendikalarda ve toplu sözleşme süreçlerinde daha fazla temsil edilmesi, ev içi ücretsiz emeğin görünür kılınması ve kamusal politikalarla desteklenmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.
18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü’nde bir kez daha ifade ediyoruz:
Haklarımızdan, emeğimizden, eşit ücret mücadelemizden vazgeçmiyoruz!
Tez-Koop-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu