İTÜ İşçilerinden Eylem: “Haklarımızı Sonuna Kadar Savunacağız”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)’nde sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde kazanılmış hakların geri alınması girişimlerine karşı sendikamız üyeleri 27 Ağustos 2021 tarihinde kitlesel bir protesto gösterisi düzenledi.
İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde toplu olarak Rektörlüğe yürüyen işçiler, kazanımlarını savunmakta kararlı olduklarını belirttiler. Burada bir konuşma yapan İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Selahattin Karakurt, yılların birikimi olan kazanımların korunması ve geliştirilmesi kararlılığında olduklarını belirtti. Karakurt konuşmasında özetle şunları söyledi:
“İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Sendikamız Tez-Koop-İş arasında yürütülmekte olan 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 10 Mart 2021 tarihinde başlamıştır. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerini İTÜ Rektörlüğü adına bağlı olduğu işveren sendikası Mik-Sen (Mahalli İdareler Kamu İşveren Sendikası) yürütmektedir. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hala anlaşma sağlanamamıştır.
Sendikamız İTÜ Rektörlüğü ile 30 yıldır sözleşme imzalamaktadır. Bu dönem işveren sendikası Mik-’e üye olan üniversitede, işveren sendikası toplu görüşme sürecini tıkamıştır. Sendikamızın işverene iletmiş olduğu toplu iş sözleşmesi teklifine karşı hiçbir ilerleme kaydedilmemiş; Mik-Sen kendi teklifini dayatma yaparak toplu pazarlık sürecinin sağlıklı bir biçimde ilerlemesini engellemiştir.
Mevcut sözleşmemizde işçi lehine yer alan hükümler geriye götürülmek istenmiştir. Toplu iş sözleşmemizde yer alan hükümler yıllar süren mücadeleler sonucunda kazanılmış haklardır. Kazanılmış haklarımızda en ufak geriye gidişin sendikamız tarafından asla kabul edilemez olduğu defalarca dile getirilmesine rağmen her görüşmede inatla aynı teklifle gelinmiştir. Bu dayatmanın ne İTÜ Rektörlüğüne ne de İTÜ işçisine hiçbir faydası olmadığı açıktır.
İTÜ Rektörlüğü ile yapmış olduğumuz son görüşmede anlaştığımız halde Mik-Sen’in müdahalesiyle süreç yeniden tıkanmıştır. Kamu idarelerinde çalışan 700 binden fazla işçi için hükümet ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında imzalanan, kamuda en düşük ücreti belirleyen, 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün de altında ücret teklifleri ile gelinmiştir. Bu tekliflerin sendikamız tarafından kabul edilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir.
Hepimizin bildiği gibi yıllardır kamuda en düşük ücrete, en kötü koşullarda çalışan, yıllarca umutla kadroya geçmeyi bekleyen yüzlerce taşeron işçi 1 Kasım 2020 itibariyle toplu iş sözleşmeli bir döneme geçti. İşçiler bu dönem devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde mağduriyetlerin giderilmesini beklerken işveren mevcut hakları geriye götürmeye çalışarak ve toplu sözleşme sürecini uzatarak işçileri bir kez daha mağdur etmiştir. Daha fazla geciktirilmeden bir an önce işçilerin mağduriyetin giderilmelidir.
Buradan İTÜ Rektörlüğüne sesleniyoruz: Sendikamızın toplu pazarlık sürecinin başından beri tutumu çözüm odaklı olmasına rağmen işveren sendikasının ve Rektörlüğün tutumu çözümden oldukça uzaktır. Bu sürecin bu noktaya gelmesinin sorumlusu Mik-Sen ve İTÜ Rektörlüğü’dür.
İTÜ Rektörlüğü’nün üzerindeki sorumluluğu Mik-Sen’e atmasını kabul etmiyoruz. Yıllardır gece gündüz büyük bir özveriyle çalışan işçiler bu üniversitenin işçileridir.
İşçilere sefalet zammını dayatan, yıllardır mücadele ederek kazandığımız haklarını geri götürmeye çalışan İTÜ Rektörlüğünü ve Mik-Sen’i uyarıyoruz!
Daha fazla süreci baltalamaktan vazgeçin. Bu üniversitede çalışan işçilerin haklarını geciktirmeden verin. Üniversitemizde yıllardır huzurla çalışan yüzlerce işçinin çalışma barışıyla oynamayın.
Bizler bu kurumun özneleriyiz. Bizler bu kurumda verdiğimiz emeğin, döktüğümüz alın terinin karşılığını almak isteyen işçileriz. Toplu sözleşme masasında hakkımız olanın verilmemesinde, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini engelleyen tutumlarda ısrar edildikçe bizler irademizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz!”