Bu sayımızda…
Koronavirus tüm dünyayı her anlamda etkisi altına aldı. Ama en çok da emeği ile geçinen kişi ve grupları olumsuz etkiledi. Bunların arasında da en çok gençlerin etkilendiği sadece Türkiye’de değil, dünyanın diğer ülkelerinde yapılan araştırmalarla da ortaya kondu. Gençlerimiz hayata hazırlanırken bir anda kendilerini pandemi kıskacında buldular.
Pandemi öncesi ekonomik bir kriz sürecinde olan Türkiye, pandemiye korunaksız bir şekilde yakalanmıştır. Krizlerde ilk gözden çıkarılanlar ne yazık ki gençler ve kadınlardır. Pandemi öncesinde işsizlikle boğuşan gençlerin istihdam sorunu pandemi ile birlikte daha da artmıştır. Gençlerin büyük çoğunluğu işsizlikle boğuşurken; iş bulan “şanslı” gençler ise işverenlere tanınan kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları ile adeta çalışan yoksullara dönüştürülmüşlerdir. Peki bu süreçte gençler nasıl bir gelecek ve kariyer planlaması yapmalı? İşte bu sorunun yanıtını vermek çok güç ama biz değinmeye çalıştık bu sayıda.
Hem marketlerde, hem de AVM’lerdeki gençler bir yandan yoğun bir tempoda çalışırlarken bir yandan da pandeminin getirmiş olduğu ekstra iş yükleriyle mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca biliyoruz ki işkolumuz dışındaki fabrikalarda, imalathanelerde, inşaatlarda, tarımda ve kayıt dışı tüm sektörlerde sendikasız işçiler koronavirüse açık bir şekilde korumasız ve güvencesiz çalıştırılmaktadırlar. Bu koşullar altında yeterince alınmayan önlemlerden kaynaklı iş kazaları da artmaktadır. Artan iş kazalarında neden alınmayan önlemlere değil de, geçlerin bilgisizliğine, dikkatsizliğine dikkat çekilir? Derginin ilerleyen sayfalarında bu sorunun yanıtını vermeye çalıştık.
Gençlerimiz sadece iş hayatında değil, eğitim hayatında da belirsizlik ile karşı karşıya kalmışlardır. Tam olarak alt yapısı sağlanmadan uzaktan (on-line) eğitime geçilmiş olması sorunlu olan eğitim sistemini yoksul halk kitlelerinin öğrencileri için daha da sorunlu hale getirmiştir. Bu amaçla bir dosya konusu şeklinde pandeminin “yeni normali” haline gelen uzaktan eğitimi ele aldık: Uzaktan eğitimin etkilerini, akademisyen, öğrenci ve uluslararası sendika eğitimcisinin pratikleri üzerinden aktarmaya çalıştık.
Pandemi nedeniyle acılarla geçirdiğimiz 2020’nin son döneminde de emek-sermaye arasındaki uzlaşmaz çelişki devam etti. Bu bağlamda da işçilerin sendikalaşma mücadelesi işveren baskılarına rağmen dünya genelinde ve Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor. gençemek olarak biz de bu sayımızda işçilerin küresel hak arama mücadelelerine dair örneklere de yer verdik.
Dünya pandemi ve ekonomik krize rağmen dönmeye ve hayat da akmaya devam ediyor. Kuşkusuz hayatın güzelliklerini de gözden kaçırmamak gerek: Sinema, müzik, gezi… Kısaca kültürel etkinlikler geçmiş sayılarımızda olduğu gibi bu sayımızda da yerini aldı.
Kuşkusuz en büyük iletişim kanalımız haline gelen WhatsApp, Signal, Telegram vb. gibi anlık iletilerle ilgili tartışmaya girmesek olmazdı.
gençemek olarak bu sayımızda da sizlere farklı konularda yazı ve söyleşilerle ulaşmaya çalıştık. Keyifle okumanızı dileriz. Bir sonraki sayıda sağlıkla görüşmek dileklerimizle…