Eğitim-AraştırmaManşet Haberler

Ekonomi küçülürken, yüksek enflasyon devam ediyor

Bu yılın üçüncü çeyreğine (Temmuz-Ağustos-Eylül) ilişkin ekonomik büyüme verileri ve Kasım ayı enflasyon rakamları TÜİK tarafından açıklandı. Buna göre, üçüncü çeyrekte Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 azaldı.

Ekonomi resesyona girdi!

Bu yılın ikinci çeyreğinde de benzer bir küçülme yaşandığından, bu durum Türkiye ekonomisinin teknik olarak resesyona girdiğini gösteriyor. Resesyon ise işyeri kapanmaları ve iflasların ve buna bağlı olarak da işsizliğin artacağı ve emek gelirlerinin azalacağı anlamına geliyor.

Diğer yandan da yıllık olarak (geçen yılın aynı ayına göre) sağlanan yüzde 2,1’lik ekonomik büyümenin sürükleyicilerinin inşaat-emlak, finans ve sigorta ve tarım sektörleri olduğu, sanayi sektörünün ise yüzde 2,2 küçüldüğünü görülüyor. Bu durum büyümenin düşük niteliğini gösterirken, sanayi sektöründeki küçülme ise göreli olarak nitelikli istihdamın ve ihracatın daha da azalacağı ve emekçilerin gelirlerinin düşeceği demek oluyor.

İşçi sınıfının yoksullaşması artarak sürüyor!

Ekonomi resesyona girerken, işçi sınıfının milli gelirden aldığı payın azalarak, ikinci çeyrekte yüzde 40,4’den üçüncü çeyrekte yüzde 36,4’e düşmesi ve bu düşüşün ilk çeyrekten itibaren ortaya çıkması, gelir dağılımının işçi sınıfı aleyhine olmak üzere daha da kötüleştiğini ve emekçilerin yoksullaşmasının arttığını gösteriyor.

Dezenflasyon yavaş ve istikrarsız gidiyor!

TÜİK verilerine göre, Kasım ayında enflasyon her ne kadar yıllık olarak yüzde 47,09’a düşse de 12 aylık ortalama yüzde 60’ın üzerinde seyrediyor (60,5). Aylık enflasyon ise yüzde 2,24 oldu.

TÜİK ve ENAG verileri arasındaki büyük uçurum ise sürüyor. Zira ENAG’a göre, Kasım’da yıllık enflasyon yüzde 86,76 ve aylık enflasyon yüzde 4,06 olarak gerçekleşti.

İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi adıyla yayımlanan İTO enflasyon oranları da TÜİK verilerinden yüksek: Kasım ayında aylık enflasyon yüzde 3,07 ve yıllık yüzde 57,99.

ENAG ve İTO’nun verileri ile TÜİK verileri arasındaki uzunca bir süredir var olan büyük farkın devam etmesi, TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon rakamlarının, özellikle de asgari ücretin belirleneceği bu ayda, güvenirliğinin sorgulanmasına neden oluyor.

Emekçilerin enflasyonu daha yüksek!

Ayrıca TÜİK verilerinde de gıda enflasyonunun TÜFE’nin üzerinde seyretmesi, halkın özellikle de güvenilir gıdaya erişiminin giderek zorlaştığını gösteriyor.

Son olarak, resmi enflasyonun sağlıkta yüzde 52,84, konutta yüzde 74,45 ve eğitimde yüzde 92,49 olması, emekçilerin, başta gıda ve kira olmak üzere, bütçelerinin çok önemli bir kısmını oluşturan bu harcama kalemlerindeki yüksek fiyatların hala sürdüğünü ve açlık sınırının altında ücret alan asgari ücretliler başta olmak üzere işçi sınıfının bu hizmetleri almakta zorlandığını ortaya koyuyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu