Hafta Tatili Anayasal Haktır! Ötelenemez, Budanamaz, Geri Alınamaz
Uluslararası ölçekte daha kısa çalışma süreleri ve günlerinin tartışıldığı, dahası kimi ülkelerde uygulamaya geçirildiği bir dönemde, Türkiye’de turizm sektöründeki işçilerin hafta tatili hakkını sınırlandıran bir düzenlemeye gidildi.
İş Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrası; işçilere yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) hakkı tanıyor. Bu çerçevede altı iş günü boyunca yedi buçuk saat çalışan işçi yirmi dört saat kesintisiz hafta tatilini hak ederken, haftanın beş günü çalışma yapılan iş yerlerinde beş gün boyunca çalışan işçi hafta tatilini hak ediyor. İşçinin gerekli çalışma sürelerini doldurup ücretli hafta tatilini hak etmesinden sonra, işveren işçiye yirmi dört saatten az olmamak kaydıyla ve kesintisiz şekilde hafta tatili kullandırmakla yükümlü oluyor. Bu yükümlülük, “Dinlenmek çalışanların hakkıdır.” ibaresi bulunan Anayasa’nın 50. maddesinden kaynaklanıyor.
Ne var ki 14 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm işletmesi belgesi verilen konaklama tesislerinde çalışan işçilerin, “yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme”, başka bir deyişle hafta tatili hakkına istisna getirildi.
Düzenlemeye göre,
- İlgili iş yerlerinde çalışan işçilere hafta tatilleri hak kazandıkları günden itibaren dört içinde kullandırılabilecek. Dolayısıyla işçiler kesintisiz on gün çalıştırılabilecek.
- Kesintisiz on gün çalıştırılabilecek olan işçilerin hak kazandıkları hafta tatilinde yaptıkları çalışmaların günlük normal çalışma süresi kadarlık kısmı da fazla çalışmanın hesabında dikkate alınmayacak.
- Hafta tatilinde çalıştırılan işçinin hafta tatilini takip eden dört gün içinde hangi gün hafta tatili hakkını kullanacağına ilişkin bir düzenleme olmaması, tatil gününün işverence tek taraflı olarak belirlenebileceği anlamını taşıyor.
Yapılan bu düzenleme, hafta tatili hakkının mutlak, emredici ve vazgeçilemez olma özelliğini ortadan kaldırıyor. Düzenleme, Anayasada yer alan dinlenme hakkına, eşitlik ve ölçülülük ilkesine, işçi sağlığı ve güvenliği hakkına; Türkiye’nin 1946 yılında onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 14 No.lu Haftalık Dinlenme (Sanayi) Sözleşmesine aykırılık teşkil ediyor.
Turizm sektörü işçilerinin hafta tatili hakkının fiilen budanması anlamını taşıyan bu düzenleme sendikalar tarafından kabul edilebilir değildir!
İşçinin en temel hakları arasında sayılan dinlenme hakkı ertelenebilir bir hak değildir!
Hakkın özüne müdahale eden bu düzenleme derhal geri çekilmelidir!