Haberler

Haydar Özdemiroğlu: “İklim Mücadelesi Aynı Zamanda İnsan Hakları, Demokrasi ve Adalet Mücadelesidir”

Sendikamız Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, “yeşil iş, yeşil yaşam” alt başlığını taşıyan EKOIQ Dergisi’nin Kasım-Aralık 2019 85. sayısında, iklim krizi, çalışma yaşamı ve sendikalar ile ilgili sorularını cevapladı.

Özdemiroğlu’nun dergiye verdiği röportaj aynen şöyle:


Sendikalar küresel iklim grevi gününde grevi destekleyeceklerine dair açıklamalar yaptılar. Bu bağlamda yavaş da olsa harekete geçildiğini görüyoruz. Sendikalar Türkiye özelinde iklim eylemine nasıl katkılar sunabilir?

Tez-Koop-İş Sendikası olarak biz de benzer bir açıklamayı internet sayfamızda yayımladık. 20 Eylül 2019 Cuma günü tüm dünya ile eş zamanlı olarak genel merkezimizin ve şubelerimizin bulunduğu tüm kentlerde “iklim krizine dur” demek için başta üyelerimiz olmak üzere tüm işçileri “İklim Grevine” katılmaya çağırdık. Örneğin küresel iklim grevinde Türkiye’de 15 noktada eylem vardı ve Ankara Kuğulu Park’ta düzenlenen gösteriye Sendikamız da katıldı. Eylemde iklim krizinin çalışma yaşamındaki etkilerine dikkat çektik ve bu konuda somut adımlar atılması yönünde çağrılar yaptık.

Şunu açıkça ifade etmeliyim ki iklim krizi geri dönülmez bir tehlike olarak varlığını sürdürüyor.  Dünyanın fiziki, biyolojik yasalarını ve toplumsal alanı tehdit ederek birçok boyutta etkisini hissettiriyor. Bunlardan biri de istihdam ve çalışma yaşamıdır. Dolayısıyla sendikalar bu konuyu görmezden gelemezler. İlk akla gelecek biçimde küresel iklim krizine karşı yapılan ulusal ve uluslararası tepki eylemlerine destek verilmelidir.

Sendikalar yalnızca yapılan gösterilere destek vermekle de yetinmemeli. Bu konuyla ilgili bilimsel araştırma komisyonları kurulmalı, çalışma planları hazırlanmalı ve krizin meslek içi eğitimde temel bir konu haline gelmesi için de hazırlık yapmalıdır.

 

Dünyada çokça tartışılan bir konu da Adil Geçiş. Sendikalar Adil Geçiş konusunu ne zaman tartışmaya açacak? Sizin sendikanızın yaklaşımı nasıl? İşbirliği içerisinde çalışmayı düşündüğünüz kurumlar var mı?

Adil bir geçişin mümkün olması için Tez-Koop-İş Sendikası olarak iklim krizi konusunda karar alma süreçlerine doğrudan katılımı oldukça önemli görüyoruz. Çözüm arayışlarında yetersiz ve geç kalmamak için derhal demokratik araçlar kurulmalı. İklim krizinin tüm paydaşları krizin ciddiyetinin gerektirdiği gibi davranarak ortak mekanizmalar geliştirmeli. Örneğin biz, krizin etkisini artırdığı koşullarda ne yapılması gerektiği konusunun Milli Eğitim Bakanlığı müfredatının bir parçası haline getirilmesi için girişimlerde bulunacağız.

Sendikamız üyeleri başta olmak üzere, bilim insanları ve iklim krizi paydaşları ile toplantılar düzenleyeceğiz, alınması gereken önlemlerle ilgili eğitimler yapacağız. Yani krizin bugünden yarına hemen çözülemeyeceğinin bilincinde olarak toplumun tüm kesimlerinin ortak bilincini geliştirmeye çabalayacağız.

Bu noktada yapacaklarımızın en önemlisi de 2020 yılının yaz aylarında kullanıma hazır hale gelecek olan Tez-Koop-İş Sendikası Burhaniye Eğitim ve Dinlenme Tesisi’nde Ekoloji Okulu kurarak sendika üyelerinin çocukları başta olmak üzere ekonomik olanakları kısıtlı ailelerin çocuklarını bu okula davet edeceğiz. Öğretim üyelerinin gözetiminde doğayı okuma ve anlama bilgisi kazandırmaya gayret edeceğiz. Ayrıca bu okulda Kazdağları’nın korunması için yasal tepki grupları oluşturacağız ve doğa fotoğrafçılığı, ekoloji, biyolojik zenginlik ve soyu tükenmekte olan canlı türlerini koruma gibi konularda bilgiler vereceğiz ve atölyeler oluşturacağız. 

 

Geçtiğimiz günlerde iklim krizine dair bir çalıştay düzenlediniz. Nasıl sonuçlar aldınız?

Küresel iklim krizinin çalışma yaşamındaki ve çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin saptanıp uluslararası ve ulusal düzeyde önlem alınması için gerekli girişimlerde bulunmayı çok önemsiyoruz. Bu nedenle İklim Değişikliğinin Çalışma Yaşamına Etkisi Çalıştayı’nı 5-6 Ekim 2019 tarihinde Ankara’da bulunan Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirdik.

Bu çalıştayda yarını olmayan bir dünyada geçmişin hiçbir anlamı olmayacağının altını çizildi. Çünkü iklim krizi çalışanlar başta olmak üzere tüm toplumun sağlığını, refahını ve geleceğini kökünden etkileyecek. Tez-Koop-İş Sendikası olarak tehlikenin farkındayız. Payımıza düşen gerekli hazırlıkları yapmak bu çalıştayın en önemli sonucudur.

Diğer yandan iklim krizi paydaşları bizi bu etkinlikte yalnız bırakmadı. Çalıştaya çok sayıda sendika, demokratik kuruluş ve kitle örgütleri temsilcileri katıldı. Ankara halkının da yoğun ilgisi vardı. Bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Katılımcılara bir nedenle daha teşekkür etmek istiyorum. Sendikamız çalıştay nedeniyle konuşmacılar ve dinleyiciler tarafından takdir topladı. Aldığımız bu çok güzel geri dönüşlerden sonra ifade etmeliyim ki Tez-Koop-İş sendikal alanda bu mücadelenin önemsenmesi için gerekli girişimlerin yapılmasında büyük bir sorumluluk üstlenmiştir.

Son olarak iklim adaletinin; iklim değişikliğinin etkilerinin eşit olarak sosyal taraflar olan hükümet, işveren ve işçilerin eşit paylaşımını gerektirdiğini hatırlatmak istiyorum. Bu bağlamda da yeşil ekonomiye doğru adilane bir dönüşüm olmazsa olmazımızdır. Ve inanıyoruz ki iklim mücadelesi, insan hakları, demokrasi ve adalet mücadelesidir.




İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu