Eğitim-AraştırmaManşet Haberler

TÜİK Eylül Ayı Enflasyonunu (TÜFE) Açıkladı

Buna göre Eylül ayında enflasyon; aylık % 2.97; yıllık (bir önceki yılın aynı ayına göre) % 49,4; bir önceki yılın Aralık ayına göre % 35,9 ve 12 aylık ortalamalara göre % 63,5 olarak gerçekleşti.

TÜİK’e göre, özellikle de hizmetler sektöründeki enflasyon yüksekliğini koruyor. Öyle ki Eylül’de eğitim hizmetlerinde aylık enflasyon % 14,2; alkollü içecekler ve tütünde % 4,2 ve konutta % 4,2 oldu.

Ağustos ayında yıllık enflasyonun % 51,9 olduğu göz önüne alındığında enflasyondaki gerilemenin sadece % 2,5 olduğu ve bunun büyük ölçüde baz etkisinden kaynaklandığı ileri sürülebilir.

Dezenflasyon etkili değil

Keza geçen yıl Ağustos ayında yıllık enflasyonun % 61,5 olduğu dikkate alındığında, bir yılda enflasyondaki düşüşün sadece % 12 olduğu görülmektedir (ayda ortalama 1 puan). İlave olarak, aylık enflasyonun Ağustos ayında  % 2,4 olması; buna karşılık Eylül ayında 0,49 puan artarak % 2,97’ye çıkmış olması, dezenflasyonun beklendiği gibi işlemediğini göstermektedir.

TÜİK verilerine ilişkin kuşku sürüyor

Daha da önemlisi,  ENAG’ın Eylül ayı enflasyonunu % 5,3 ve yıllık enflasyonu % 88,6 olarak açıklaması ve İTO İstanbul Ücretliler Gecikme Endeksi’nin aynı ayda % 3,9 olarak hesaplanması, TÜİK verileri ile ilgili kuşkuların devam etmesine neden olmaktadır.

Yani ENAG ile TÜİK verileri arasındaki farkın 39 puan gibi çok yüksek düzeyde olması, enflasyonun olduğundan düşük gösterilmesi yüzünden dar gelirli emekçilerin ve emeklilerin gerçekte çok daha fazla kayba uğradıklarını ortaya koymaktadır.

Yoksulun enflasyonu zengininkinin iki katından fazla!

Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’in verileri ise  “mutfak enflasyonu”nun hala yüksek bir biçimde devam ettiğini göstermektedir.  Buna göre, Eylül 2024 itibariyle:

  • Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 2,90 oranında gerçekleşti.
  • Altı aylık değişim oranı % 37,41 oldu.
  • Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise % 48,72 olarak hesaplandı.
  • Yıllık ortalama artış % 71,23 olarak gerçekleşti.

Gıda enflasyonunun gelir gruplarıyla ilişkisini ele alan DİSK-AR’ın raporuna göre, en düşük gelirli % 20’lik grubun gıda enflasyonu % 77,7’ye kadar çıkarken, en yüksek % 20’lik grubun gıda enflasyonu % 30,8 oldu. Emeklilerin gıda enflasyonu ise % 60,3 olarak hesaplanıyor. Yani en yoksulun enflasyonu en zengininkinin iki katından fazladır.

Gıda harcamalarının düşük gelirlilerin ve emeklilerin bütçelerindeki göreli olarak yüksek payı da dikkate alındığında, enflasyonun teknik bir konu değil, sınıfsal bir konu olduğu görülmektedir. Öyle ki enflasyon asıl olarak işçileri, emekçileri, emeklileri ve yoksul halkı vurmaktadır.

Enflasyonun asıl nedeni yüksek kârlar!

TÜFE (Tüketici Fiyat Enflasyonu) ile ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi)  arasındaki farkın 16 puana kadar gerilemesi ise, enflasyonda döviz kurunun geçişkenlik etkisinin asgariye inerken, fiyatları artıran asıl etkenin yüksek kâr marjları olduğunu göstermektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu