TÜRK-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI: “MÜZAKERE YOKSA MÜCADELE VAR!”

TÜRK-İŞ ve bağlı sendikalar, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü görüşmelerinde halen bir gelişme kaydedilmemesi üzerine, 2 Haziran 2025 Pazartesi (bugün) saat 10.30’da TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolüne ilişkin iki Konfederasyonun ortak teklifi, 27 Şubat 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunulmuştu. Ancak günümüze kadar ülkenin en büyük işvereni konumundaki devleti temsil eden TÜHİS, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile hükümet sessizliğini korumaya devam ediyor. 600 bini aşkın kamu işçisinin iki yıl süresince hangi koşullarda çalışıp yaşayacağını belirleyecek olan Kamu Çerçeve Anlaşma Protokolünün imzalanmadığı her gün biraz daha yoksullaşan işçiler TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünden hükümete seslendi: “Müzakere yoksa mücadele var!”
Sendikamız Genel Sekreteri Hakan Bozkurt, Genel Mali Sekreteri Mahmut Çetinkaya, Ankara Şubelerimizin Yönetim Kurulları ile temsilci ve üyelerimizin de katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasına kamu işçisinin sloganları damgasını vurdu.
“Eylem, Eylem, Eylem!”, “Eyleme Hazırız, Greve Hazırız!”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” sloganlarının sıkça atıldığı basın açıklamasında basın metnini okuyan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar şöyle konuştu:
“Bizler, 600 bine yakın kamu işçisinin alın terini, emeğini, çocuklarının geçimini temsil ediyoruz. Görüşmeler başlamış olsa da masada hâlâ boş bir sayfa duruyor. Bu sessizlik sadece masadaki bizleri değil, evinde mutfağında tencereyi kaynatmaya çalışan yüz binlerce işçi kardeşimizi de tedirgin etmektedir.
Buradan hükümete sesleniyoruz:
Kamu işçisinin alın terini görmezden gelemezsiniz. Üç ay boyunca susmak, bu emeği yok saymaktır.
Toplu sözleşme bir lütuf değil, anayasal bir haktır. Bu hakkın gereği olan ücret teklifinizi bir an önce masaya koyun. Aksi halde; işçi sınıfının sabrı taşar, bu sabır sokakta ses bulur.
En kısa zamanda hükümet tarafından müzakere edilebilir bir teklif sunulmazsa, müzakere ve arabulucu süreci sona eren her iş yerinde, yasal hakkımızı kullanarak üretimden gelen gücümüzü kullanacağız.
81 ilde kamu iş yerlerinde eylem planlarımızı tek tek hayata geçireceğiz.
Hükümete çağrımız nettir.
Artık oyalamayın, işçinin sabrı tükendi.
Bu masa susarsa, meydanlar konuşur.
Emeğin gücü susturulamaz.
Hak verilmez alınır deriz, emekten ve üretimden gelen gücümüzü sonuna kadar kullanırız.”
Hatırlayalım: Kamu işçilerinin taleplerini yansıtan teklifte neler vardı?
TÜRK-İŞ ve Hak-İş tarafından sunulan ortak teklif;
- Günlük brüt çıplak ücretin 1.800,00 TL’ye çekilerek ilk altı ay için %50 oranında zam yapılması,
- Haftalık çalışma süresinin 40 saat olması,
- Cumartesi günlerinin akdi tatil kabul edilmesi,
- Çalışılan her tam yıl için 35 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmesi,
- 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin özlük haklarını sınırlandıran hükümlerin ortadan kaldırılması,
- İşçiler üzerindeki ağır gelir vergisi yükünün hafifletilmesine yönelik olarak %15’lik vergi dilimini aşan kısmın işveren tarafından ödenmesi gibi makul ve yaşamsal talepler içeriyordu.
TÜRK-İŞ’e bağlı sendika üyelerine uzattığımız mikrofon, kamu işçisinin ortak taleplerini ve haklı mücadelelerini gözler önüne serdi. Bakanlıklardan, üniversitelerden, madenlerden, askeri fabrika ve bakım işyerlerinden, demiryollarından, türlü işkollarında çalıştıkları kamu kurumlarından çıkarak bir araya gelen kamu işçileri, toplu iş sözleşmeli bir çalışma yaşamı, insan onuruna yakışır bir yaşamda birleşmek istediklerini ifade ettiler.
Tez-Koop-İş Sendikası Olarak Bir Kez Daha Haykırıyoruz:
Gücümüz, İşyerlerimizdeki Dayanışmamızdan, Meydanlardaki Kararlılığımızdan Gelir!
Kamu İşçisinin Talepleri, Pazarlık Konusu Olarak Değil; Kamusal Hizmetlerin Nitelikli Biçimde Sürdürülmesinin Koşulları Olarak Görülmelidir!
Kamu İşçisinin Gecikmiş Hakları Bir An Önce Teslim Edilmeli;
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü İmzalanmalıdır!