Emeğin Nabzı

Zor günler geride kalmadı – Yalçın Karatepe (Birgün)

Türkiye ekonomisinin nereye gitmekte olduğuna ilişkin önemli verilerin yayımlandığı bir haftayı geride bırakıyoruz. Açıklanan veriler gitmekte olduğumuz yerin pek de iyi bir yer olmadığını gösteriyor.  Tam da beklendiği gibi oluyor: Üretim daralıyor, işsizlik artıyor.

Haziran ayı istihdam verilerine göre işsiz sayısı mayıs ayına göre 234 bin kişi artmış. Ama daha çarpıcı olan haziran ayında çalışan sayısı mayıs ayına göre 341 bin azalmış. Çalışan sayısının daha fazla azaldığı ama işsiz sayısının daha az arttığı durum size biraz ilginç gelebilir. Bu dönemde işgücüne dahil olmayanların sayısının 144 bin kişi arttığını ifade edince, aslında durum daha anlaşılır hale geliyor. Bir yerden alıp başka bir kategoriye yerleştirmeniz verilerin “iyi durmasına” imkan verse dahi, işi olmayan kişi sayısının çok yüksek olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

“Atıl işgücü oranı”  adı altında TÜİK verilerine yansıyan geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,2’ye ulaşmış. Bir taraftan işgücüne katılan sayısı düşerken diğer taraftan geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 30’a dayanmış olması, gerçek işsizliğin ne kadar yüksek seviyelere geldiğini gösteriyor. Tabi bu sadece haziran verisi. İşsizliğin önümüzdeki aylarda artmaya devam edeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Türkiye ekonomisinin nereye gitmekte olduğuna ilişkin önemli verilerin yayımlandığı bir haftayı geride bırakıyoruz. Açıklanan veriler gitmekte olduğumuz yerin pek de iyi bir yer olmadığını gösteriyor.  Tam da beklendiği gibi oluyor: Üretim daralıyor, işsizlik artıyor.

Haziran ayı istihdam verilerine göre işsiz sayısı mayıs ayına göre 234 bin kişi artmış. Ama daha çarpıcı olan haziran ayında çalışan sayısı mayıs ayına göre 341 bin azalmış. Çalışan sayısının daha fazla azaldığı ama işsiz sayısının daha az arttığı durum size biraz ilginç gelebilir. Bu dönemde işgücüne dahil olmayanların sayısının 144 bin kişi arttığını ifade edince, aslında durum daha anlaşılır hale geliyor. Bir yerden alıp başka bir kategoriye yerleştirmeniz verilerin “iyi durmasına” imkan verse dahi, işi olmayan kişi sayısının çok yüksek olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

“Atıl işgücü oranı”  adı altında TÜİK verilerine yansıyan geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,2’ye ulaşmış. Bir taraftan işgücüne katılan sayısı düşerken diğer taraftan geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 30’a dayanmış olması, gerçek işsizliğin ne kadar yüksek seviyelere geldiğini gösteriyor. Tabi bu sadece haziran verisi. İşsizliğin önümüzdeki aylarda artmaya devam edeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu