“Ekonomi ve Sendika”
Coşkun Özbucak – Ordu Hayat Gazetesi
Konu sendikaların bu durumda yapması gerekenler üzerine. Türk İş görevini başarıyla (!) tamamladı. Açlık ve yoksulluk toplusözleşmesini göğsünü kabarta kabarta (!) imzaladı. Kamu emekçileri toplu görüşmesinde de aynı süreç yaşandı. Ortaya oynanan oyunda karar Yüksem Hakem Kurulu’na (YHK) bırakıldı. Böylece Memur Sen yetkisini YHK’ye devretmiş oldu.
Yasalara göre bakarsak Memur Sen elinden geleni yaptı (!) ama bir sendika olarak kamu emekçilerinin beklentilerini karşılama konusunda emek harcadı mı sorgulanmalı. Gerçek göründüğü gibi, değil, bunun perde arkası da var. Baştan söylemek gerekirse “toplu görüşme” yasası da anlamsız bir süreci kapsıyor. Toplu görüşme masasında iktidarın belirleyiciliği yıkma olanağı yok. İşte tüm sorun burada. Yetkili sendika bu durumun değiştirilmesi için ne yaptı? Koca bir sıfır. “Kabul etmiyoruz” demekle olmuyor.
Sendikalar anlaşma sağlayamadıklarında kamuoyu baskısı yaratmak için çeşitli olanaklardan yararlanıp “tepki” gösterir. Memur Sen basın açıklamasından başka ne yaptı? Aslında masaya oturmadan böyle bir sonucun olacağı biliniyordu. Yani sendika masada ekonomik taleplerini dile getirirken demokratik hak mücadelesini de yükseltmeli. Yani miting, iş yavaşlatma, iş bırakma vb. Bunları yaparken de diğer emek örgütleriyle birlik sağlamalıdır. Memur Sen bunların hiçbirini yapmadı. Yani kamu emekçileri ve dolayısıyla emekliler yeniden hüsrana uğradı. Bunlar “ders” hanesine yazılmalı. Bundan sonra yapılacaklar da var mutlaka. Talepler yükselirse ek kazanımlar elde edilir. Buna niyet var mı?
Yani Türk İş ve Memur Sen bu kez de geleneklerini bozmadılar. Peki, sendika ne yapar sorusuna küçük bir örnek vereyim.
Ordu sokaklarında yeni bir ses yükseliyor. Tahıl Pazarı Meydanı yanında yapılan “cuma eylemleri” devam ediyor. Tez Koop iş Sendikası Samsun Şubesi çağrı merkezlerinde örgütleniyor. Yani demokratik örgütlenme hakkını kullanıyor. Kabul etmeyenlere karşı da demokratik tepkisini gösteriyor. Haklarını, seslerini yükselterek duyurabileceklerinin bilincinde olan sendika yöneticileri ve işçiler her cuma baskılara karşı basın açıklaması ve oturma eylemi yapıyorlar. Üçüncüsünü de başarıyla tamamladı. Ordu’daki partilerden, sendikalardan, derneklerden ve Ordu halkından destek de istiyorlar. Yani sendika, sendika olmanın gereğini yapıyor.
Sendika ama nasıl bir sendika? Adının sendika olması yetmiyor. Ekonomik, demokratik hakları için mücadele eden hatta yetmiyor, başkalarının mücadelesine de omuz veren bir sendika olmadıktan sonra adı ne olursa olsun fark etmiyor.