İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası
İş Sağlığı ve Güvenliğinin varoluş nedeni, insan onuruna yakışır çalışmanın gerçekleşmesi doğrultusunda önlemlerin alınmasıdır.
Olumsuz çalışma koşullarının varlığı tüm dünyada önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl çok sayıda insan önlenebilir iş kazaları ve meslek hastalıklarından dolayı yaşamını yitirmekte veya meslekte kazanma gücünü kaybetmektedir. Türkiye’de, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2020 İş Cinayetleri Raporuna göre, bir yıl içinde 2427 işçi hayatını kaybetti.
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının köklü biçimde aşılması için öncelikle “engellenemeyecek kaza yoktur” anlayışının kalıcı kılınması zorunludur.
1-İşten çıkarma yasağı uzatılmalıdır, patronların Kod-29 gibi yollarla işçileri işten çıkarması, zorunlu ücretsiz izin ve zorunlu yıllık izin dayatması yasaklanmalıdır.
2- Çalışma saatleri, ücretler ve haklarda bir kayıp olmaksızın en çok günlük 6 saat olacak biçimde sınırlandırılmalıdır. Çalışma süresinin kısaltıldığı işyerlerinde patronların, bu süreleri işçilerin izinlerinden düştüğü hukuksuz uygulamalarına son verilmelidir.
3- Kişisel hijyen ve korunma malzemeleri işçilere ve halka ücretsiz olarak dağıtılmalıdır. İşçilerin sağlık taramaları ve temaslı takibi yoğunlaştırılmalı ve işyerlerinin denetimi yapılmalıdır.
4- Patronların vaka sayılarını gizlemesinin önüne geçecek düzenlemeler yapılmalıdır. İşyeri-ev bulaş riski takip edilmelidir.
5- Vaka sayısının belirli bir oranın üzerinde olduğu işyerleri kapatılmalıdır.
6- İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği denetimlerine ve kontrol aşamalarına sendikalar ve meslek örgütleri de dâhil edilmelidir.
7- Aşılama sürecine tüm çalışanlar dâhil edilmeli ve ivedilikle aşılama gerçekleştirilmelidir.
8- Sağlık ücretsiz ve herkesçe erişilebilir hale getirilmelidir. Başta testler olmak üzere tüm sağlık hizmetleri kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde ücretsiz olarak yapılmalıdır.
9- İlaç şirketlerinin kârı değil, kamu yararı düşünülmelidir. Halk sağlığı için aşılarda patent hakkı kaldırılmalıdır.
10- Kendisi ve yakını virüs nedeniyle karantinaya alınan işçi hastalık süresi kapsamında olmalı ve bu süredeki gelir kaybı önlenmelidir..
11- Alınan karar ve tedbirlerin ancak kamunun bir bölümünde değil, özel sektör, kayıt dışı sektör ve 50’den az çalışanı olan işyerlerinde uygulanması ve yaptırımı sağlanmalıdır; gerekli önlemlerin alınmadığı işyerleri için aktif bir ihbar, denetim ve ceza mekanizması oluşturulmalıdır.
12- Koronavirüsün en riskli yaş grubunu oluşturan 50 yaş ve üstü işçilere salgın bitene kadar izin hakkı tanınmalıdır.
13- Zorunlu sektörler dışında işyerlerinde üretime ara verilmeli; işçiler idari izinli sayılmalıdır.