Başkandan: “Asıl Mücadele Şimdi Başlıyor”
Tez-Koop-İş’in değerli ve genç üyeleri
İktidar “kıdem tazminatını fona devretme” planını sürekli gündeme getirmeyi alışkanlık edindi. Herhalde işçilerin nabzı yoklanıyor. Sendikaların vereceği tepkilere göre ya hemen uygulamaya geçirmek istiyor ya da sosyal tarafların uzlaşması lazım diyerek planı ileri bir tarihe sürekli erteliyor. Bunu yaparken de işçilerin bir dizi başka hakkını tırpanlamaya çalışıyor. Kıdem tazminatını fona devretmeyi ertelemiş görünüp, torba yasa ile 25 yaş altına ve 50 yaş üstüne “belirli süreli iş sözleşmesi” yapmayı olanaklı kılan esnek çalışma dayatmasını geçirmek istiyor.
İş kanununa göre belirli süreli iş sözleşmesi ancak “belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı” olarak yapılabilir. Üst üste birden fazla belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığında sözleşme süresiz sözleşmeye dönüşür. Patronlar uzun süredir “esneklik” talep ederek bu koşulların yumuşatılmasını istiyorlardı. Bu tam bir kölelik düzenidir.
Yani çalışma yaşamı bütünüyle esnekleştirilmek isteniyor. Bu kapsamda telafi çalışmasının iki aydan altı aya çıkartılmasını isteyen patronların bu talebi iktidar tarafından yaşadığımız salgın bahane edilerek dört ay olarak kısmen karşılandı bile. İşverenler, kıdem ve ihbar tazminatı yükünden kurtulmak, esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırmak için iki madde önermişti. Bunlardan biri iki aylık deneme süresinin altı aya çıkartılmasıydı. Bu madde özellikle genç işçilerin altı ay kölelik koşullarında çalıştırılıp sonra herhangi bir kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden kapı dışarı edilmesini sağlayacaktı. Diğer bir madde ise belirli iş sözleşmelerinin üst üste dört defa yapılabilmesini öngörüyordu. Bu madde de yine işçilerin kıdem ve ihbar hakkını gasp etmeyi, ayrıca halihazırdaki iş kanununda istisnai olarak kabul edilen belirli süreli sözleşmeyi genel kural haline getirmeyi amaçlıyordu.
İktidarın “istihdam kalkanı” adı altında bir torba yasa halinde hazırladığı plan, patronların istediğinden fazlasını veriyor. İktidar, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçileri tamamen
kuralsız ve güvencesiz bir şekilde patronların kâr hırsına terk ediyor. Belirsiz süreli iş sözleşmesi iş güvencesi kapsamında olmanın bir şartı olduğu için işçiler güvenceden
çıkarılıyor ve işe iade davası açmanın da yolunu kapatmak istiyorlar. Bu eğer hayata geçerse özel sektördeki fiilen taşeron çalışmanın, asıl işleri de kapsayacak şekilde yaygınlaştığını
görürüz. Bunun sonucu 25-50 yaş arasındaki işçiler için de son derece kötü olacaktır. Bu yaş grubunun dışında kalanlar işten çıktığı takdirde yeniden iş bulmakta güçlük çekecek, patronlar ucuz ve güvencesiz olduğu için 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçileri tercih edecek, dolayısıyla işçiler yeniden iş bulmak için daha düşük ücretlere razı olmak zorunda kalacaktır. Bu saldırı işçilerin kıdem ve ihbar hakkını gasp etmeyi hedeflediği gibi tüm işçi sınıfını asgari ücrete doğru itme amacını da gütmektedir.
Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Ancak bu düzenleme de bu çizginin içindedir. 25 yaş altına ve 50 yaş üstüne esnekliği, tüm işçi sınıfına asgari ücreti ve sefaleti dayatan
torba yasaya karşı genel grev genel direniş bizim cevabımız olacakır.
Önümüzdeki günler bu mücadelelere hazırlıklı olmalıyız.
Dayanışmayla…