Tez-Koop-İş Kadın Sayı 12

Bilinçli Tüketicilik ve İleri Dönüşüm

Yazan: Buse Naval

Hemen her gün haberlerde, sosyal medyada, belgesellerde dünyamızın su kaynaklarının azaldığını, ülkemizin ise önümüzdeki yıllarda su fakiri konumuna geleceğini duyuyoruz. Kimimiz için endişe verici ve önlem alınması gereken bir durum gibi görünse de bir çoğumuz henüz durumun ciddiyetini anlayabilmiş değil. Çünkü kimse, su fakiri olduğumuzda çekeceğimiz sıkıntıları, bu duruma gelmemek için alınması gereken önlemleri söylemiyor. Söylese bile ulusal bir önlem henüz alınmış değil. Bu duruma dikkat çeken belediyeler, dernekler veya bireysel adımlar olsa da ne yazık ki kitlesel bir hareket oluşmuş değil. Bu yazımda sizlere ülkemizde ve dünyada bulunan su rezervlerinden bahsedip, elimizde kalan suyu doğru şekilde kullanabilmenin yollarından bahsedeceğim.

Bir çoğumuz evimizde su tasarrufu yapmaya çalışıyoruz. Bunu hem faturalarımızı düşürmek hem de suyumuzu korumak için yapıyoruz. Eminim içinizde de sebzeleri yıkadığı suyu çiçeklerine döken, sifonu her tuvalette çekmemeye gayret eden, duş alma süresini azaltan  insanlar vardır. Bunlar sahiden de bireysel olarak alabileceğimiz önlemlerin en ulaşılabilir olanı gibi duruyor. Şimdi size bir hamburger yediğinizde harcadığınız suyun miktarınından bahsedeceğim. Hollanda’da bulunan Water Footprint Network adlı bir kuruluşun araştırmasına göre bir hamburger üretimi için toplam 3668 litre su gerekiyor. Tükettiğimiz gıdalar, kıyafetler, mobilyalar gibi gözümüze çok masum gelen şeylerin karbon ayak iyi umduğumuzdan çok daha fazla. Bir hamburger için ekmek, peynir, yeşillik ve en önemlisi et gerekiyor. Dünyada su tüketimi yüzdelerine baktığımızda sıranın başını çeken tarım sektörü gelişmemiş ülkeler söz konusu olduğunda hiç de masum değil. “Bir hamburgerin üretimi için 3 bin 668 litre su gerekiyor. Bir dilim peynir (90 litre), buğday unundan sandviç ekmeği (71 litre), domates ve marul (7 litre) ve 226 gramlık bir köfte için sığıra verilecek samanın üretimi için 3 bin 500 litre su harcanıyor. Hepsinin toplamı 3.668 litre ediyor.” diyor Water Foodprint Network. Tabii bu su tüketimi hesaplanırken yalnızca üretim değil aynı zamanda taşıma da işin içine giriyor. Bir de günlük hijyenimiz için ne kadar su harcadığımıza bakalım. TÜİK 2018 verilerine göre evsel kullanım için günlük kişi başı ortalama 224 litre su tüketiliyor. Kısa bir duşta yaklaşık 50 litre su harcarken bunu uzun bir banyoya çevirdiğimizde harcadığımız su 120 litrelere kadar çıkabiliyor. Biraz önce bir hamburger yediğimizde dolaylı yoldan harcadığımız sudan bahsettik. Duşu uzun tuttuğumuzu varsayarsak 1 hamburger yemediğimizde ya da biraz sonra vereceğim örneklerden birini es geçtiğimizde harcanmasına sebep olmayacağımız su miktarı ile duşu kısa tutarak tasarruf edeceğimiz suyun arasında dağlar kadar fark var. Tabii bu bir yerden tasarruf ediyorsak duşumuzu istediğiniz kadar uzatabiliriz demek değil. Bu tasarruf bilincini doğru edinmek çok önemli. Örnek vermem gerekirse tek bir tişört için gerekli olan pamuğun üretimi için 2000 litre su harcanıyor. Bu sadece pamuğu üretirken harcanan su miktarı. Tişörtün giyilebilir olması için boyama, yıkama gibi bir çok adım var ve her bir adım 2000 litreye eklenecek su demek. Tek bir kot pantolon için sadece yıkamada 1000 litre su gerekiyor. Bu su, sizin belki de 20 günlük duş suyu kullanımınıza eş değer.

Bugün Türkiye’de yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1640 m3.  Kesin bir orantı yok ama günlük yaklaşık 4000 litre. Bu su barajlarımızın doluluk oranına göre hesaplanmakta. Yani günlük bireysel su kullanımımızdan ziyade şu an elimizdeki su gibi düşünebilirsiniz. “Bu kadar harcamıyoruz ki, nasıl tükeniyor bu su?” diyebilirsiniz. Zaten doğrudan harcamalar yazının başında da belirttiğim gibi dolaylı harcamalarımıza göre daha az denebilir. Biz şu anda su sıkıntısı çeken bir ülkeyiz. Araştırmalara göre 2030 ve sonrasında yıllık kişi başı kullanılabilir su miktarı 1000 m3’e düşecek. Bu rakamın 1000’in altına düşmesi ise bizim artık su fakiri bir ülke olacağımız anlamına gelmekte. Suyumuz var gibi görünse de bilinçli tüketiciler olmadığımız sürece gördüğümüz şey bir seraptan ibaret olacak.

Peki bilinçli tüketim için neler yapabiliriz? Öncelikle en önemli amacımız su tüketimini azaltmak. Bahsettiğim gibi evlerde doğrudan tasarrufa gitmek basit. Bunun yanında dolaylı olarak harcadığımız suyun miktarını da bilmeli ve adımlarımızı buna göre atmalıyız. Gün içinde sıklıkla yaptığınız şeyler için ne kadar su tükettiğinize internette güvenilir bi kaynaktan bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. İmkanımız varsa taşınım esnasında kullanılan sudan tasarruf etmek için sebzeleri doğrudan üreticiden alabilir, evimizde üretim yapıyorsak vahşi sulama değil basit damla sulama yöntemlerini tercih edebiliriz. Alışveriş yaparken belli başlı su tüketimi az olan markaları tercih edebiliriz. Ya da en önemlisi yenisini almak yerine eski eşyalarımızdan yeni şeyler üretebiliriz.

İleri Dönüşüm

İleri dönüşüm artık işlevini yitirmiş eşyaları, kendi imkanlarımızla, farklı, kullanılabilir yeni bir eşyaya dönüştürmektir. Bu işlem geri dönüşümden kaynaklanan su ve enerji kullanımına karşı tasarruf etmemizi sağlarken, yeni alınacak bir eşyanın üretiminden kaynaklanacak su tüketimimizi de azaltır. Hem kendimiz hem çevremizdeki insanlar için yaptığımız dönüştürülmüş ürünler su tasarrufu yapmamızı sağlarken aynı zamanda kaliteli vakit geçirmemiz için de güzel bir yol olabilir. Eskiyen gömlekten çocuklara elbise, kullanılmayan kavanozlardan yapılan saksı, atık iplerinizle örebileceğiniz bir paspas, eski tekerleklerden yapılacak sehpa… Hayal gücümüzün ne kadar geniş olduğunu bize gösterecek ve inanın, ürettikçe tüketimden uzaklaşacaksınız. Bunun için internette bulabileceğimiz bir dolu hesap var. Kadın, erkek, genç, yaşlı hepimizin ihtiyacı su ve hepimizin sorunu su kıtlığı. Atacağımız küçücük bir adımla, almaktan vazgeçeceğimiz tek bir kıyafetle, doğru ve bilinçli tüketimle su fakiri olmayı geciktirebilir hatta belki bu sorundan tamamen kurtulabiliriz. Yaşamak ve yaşatmak elimizde. Her zaman olduğu gibi.





İlgili Makaleler

Başa dön tuşu