ITUC’tan Dünya Kadınlar Günü Çağrısı: Cinsiyet Temelli Şiddete Dur Deme Zamanı!
Dünya Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir çaıklama yayınlandı.
Açıklamada cinsiyet temelli şiddetin milyonlarca kadının yaşamını cehenneme çevirdiği belirtilirken bu durumun kadınların iş dünyasında kadınların dışlanmasına ve küçük düşürülmesine sebep olduğuna dikkat çekiliyor.
Dünya Genelinde 818 Milyon Kadın Şiddete ve Tacize Maruz Kalıyor
Dünya genelinde 818 Milyon kadın hayatının bir noktasında şiddete ya da tacize maruz kalıyor. Açıklamada bu durumun tam anlamıyla kabul edilemez olduğu vurgulanırken etnik köken, sınıf, statü, fiziksel engeller, cinsel kimlik, göçmenlik durumu, yaş gibi nedenlerle marjinalize edilen ve ayrımcılığa uğrayan kadınlar için çok daha kötü koşullara yol açtığı belirtiliyor.
Cinsiyet temelli şiddet aynı zamanda işletmeler açısından büyük bir verimlilik kaybına yol açıyor. Avrupa Birliği tarafından açıklanan istatistiklere göre sadece cinsel tacizin yarattığı yıllık maddi kayıp 26 Milyar Euro düzeyinde. Bu, Avrupa’nın toplam gayri safi hasılasının yüzde 1,5’ine tekabül etmekte.
Geçtiğimiz yıllarda ortada çıkan #MeToo hareketinin cinsiyet eşitliği, cinsel ayrımcılık, cinsiyet temelli şiddet konularını toplumsal alanda görünür kılmasına rağmen, ayrımcı ve kadın düşmanı hareketlerin büyük tepkileri demokratik toplumların önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Ayrımcılık ve eşitsizlik çalışma yaşamımızı şekillendirmeye devam ederken, bu durum kadınları daha düşük toplumsal statülere, düşük ücretlere, güvencesiz çalışmaya ve insan onuruna yakışmayan işlere itiyor.
Açıklamada kayıtlı ya da kayıt dışı, kentte ya da kırda, istihdam biçimi ne olursa olsun olsun şiddet ve tacizin olmadığı bir ortamda çalışmanın her kadın için temel bir hak olduğu vurgulanıyor.
Aynı zamanda çalışma yaşamının ve kadın istihdamının, ev içi şiddete maruz kalan kadınların içinde bulundukları istismar koşullarından kurtulabilmeleri için gereken mali güvence ve bağımsızlıklarını sağlamadaki önemine dikkat çekiliyor.
Açıklama, şiddet ve taciz sorunlarını ele alan uluslararası bir çalışma yasasının acil bir gereklilik olduğuna parmak basarak sonlandırılıyor.