Sendikamızın 11. Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti!
Sendikamız Tez-Koop-İş’in 11. Olağan Genel Kurulu 23-24 Mart’ta Ankara’da yapıldı. Büyük bir coşkuyla geçen Genel Kurul’da yöneticilerimizin, delegelerimizin, konuklarımızın konuşmalarının yanı sıra yeni dönem yönetici organlarımızın seçimleri gerçekleşti.
57 yıllık demokrasi ve işçi sınıfı mücadelesi geleneğine sahip sendikamız Tez-Koop-İş’in 11. Olağan Genel Kurulu, Ankara Anadolu Hotel’de 23-24 Mart tarihlerinde gerçekleşti. Genel Kurul, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalardan pek çok konuğun ve emek dostlarının katılımıyla gerçekleşti.
Genel kurulun ilk günü önümüzdeki dönemdeki emek mücadelesine ve ülkenin geleceğine dair konuşmalar yapıldı, ikinci günde ülkenin dört bir yanından gelen delegelerimizin verdiği oylarla sendikamızın yeni döneminde görev yapacak yönetici organlar belirlendi.
Genel Sekreterimiz Hakan Bozkurt’un yaptığı konuşmayla açılan Genel Kurul, divan seçimiyle devam etti. Divan başkanlığına Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk-Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak seçilirken Divan Başkan Vekili olarak Çimse-İş Sendikası Genel Başkanı Zekeriya Nazlım ve Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak; Yazman Üye olarak Genel Kurul delegelerinden Ebru Cura ve Sema Balcı seçildiler.
Divan seçiminin ardından bir konuşma yapan Pevrul Kavlak, ülkede emekçilerin yaşadığı temel sorunları dile getirerek sendikaların bu sorunlara karşı birlikte mücadele etme kararlılığını geliştirmesi gerektiğini belirtti.
Divan başkanının yaptığı konuşmadan sonra program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam etti.
Genel Başkanımız Haydar Özdemiroğlu tarafından yapılan kısa bir sunuşun ardından genel kurulumuza katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ve İyi Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Ayhan Altıntaş konuşmalarını yaptılar.
Karamollaoğlu: Çözüm birbirimize kenetlenmektir…
Karamollaoğlu konuşmasında yaklaşan yerel seçimlere ağırlık verirken seçimlerin mahalli olması nedeniyle, mahalli sorunlara ve çözümlerine odaklanmak gerektiğini belirtti. Seçimlerin bir beka sorunu olarak ele alınmasının yanlış olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu,
“Bizim topraklarımızın üzerinde başkalarının emelleri var ama bu bir beka sorunu değil, her zaman olan bir tehdit. Çözüm, bu tehdidin farkına vardıktan sonra birbirimize kenetlenmektir, farklılıklarımızla. Biz içeride güçlenmedikten sonra dışarıdan gelen tehditlere karşı güçlenmemiz mümkün olmaz. Ahlaki ve manevi değerlerimizin gelişmesi lazım. Güzel ahlaki değerlere sahip olmalıyız. Yememeliyiz ve yedirmeliyiz. Güçlenmek demek ticarette sadece ileri gitmek demek değil. Güçlenmek demek lahana gibi büyümek değil. Güçlenmek; üretime dönük yatırımlarla, domatesten patlıcana, etten süte biz üretebilmeli, dışarıya muhtaç olmamalıyız demek. Bunu temin edebiliyorsak güçlüyüz demektir. Dışarıdan aldığımız ilaçla, silahla kendimizi müdafaa ediyorsak biz güçlü değiliz. Milli gelir artmadan biz patinaj yapar dururuz” dedi.
Kılıçdaroğlu: Vergi değil gelir tabana yayılmalı…
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına Türkiye’deki emekçilerin yakıcı sorunlarına değinerek başladı. İşsizlik, taşeronlaşma, emeklilikte yaşa takılanlar, açlık ve yoksulluk sınırları, asgari ücret ve bu ücretin dahi altında geliri olan milyonlarca insanın yaşadığı yoksulluk konuşmanın ana vurgu noktaları oldu.
Bir toplumda yoksullukla, haksızlıklarla mücadele etmenin, emekçilerin sorunlarını çözmenin en temel yönteminin sendikal örgütlülüğün artması olduğu vurgusunu yapan Kılıçdaroğlu, sendikalar ve siyasetçilerin birbirlerini eleştirmesi ve geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin çalışanlarının tümünün Tez-Koop-İş üyesi olduğunu belirterek, Türkiye’de siyasi partiler içinde çalışanları sendikalı olan tek siyasi partinin CHP olduğunu söyledi. Aynı zamanda daha önce taşeron şirket elemanı olarak çalışan tüm personelin, eşit haklarla kadroya geçirildiğini vurguladı. Ülkedeki vergi eşitsizliğine değinerek, ‘verginin tabana yayacağız’ açıklamasının yanlış olduğunu ve itiraz edilmesi gerektiğini belirtirken, asıl olarak gelirin tabana yayılması gerektiğini söyledi.
Altıntaş: Doğru bildiklerimizi söylemeye devam ediyoruz, gelecekten umutluyum
İyi Parti Ankara Milletvekili Prof . Dr. Ayhan Altıntaş, yaptığı konuşmada eğitim başta olmak üzere, ekonomik ve sosyal politikalar, basın ve düşünce özgürlüğü konularına değindi. Türkiye’de mühendislik uygulamalarının geliştiğini ancak ülkenin ekonomik ve sosyal açıdan ayrıştığını, yabancı yatırımcılar açısından cazibesini yitirdiğini belirten Altıntaş, ülkemizdeki eğitim sisteminin ezberci yapısı nedeniyle en kıymetli beyinlerimizin yurt dışına gittiğini vurguladı.
Üniversitelerin nicelik olarak artarken nitelik olarak zayıfladığını, basın ve düşünce özgürlüğünün gerilediğini ve muhalif seslerin yargı ile medya desteğiyle baskı altında tutulduğunu söyleyerek, “Muhalefet olarak yıkılmıyoruz, doğru bildiklerimizi söylemeye devam ediyoruz” mesajını verdi. Konuşmasının sonunda 31 Mart 2019 Yerel Yönetim Seçimleri’ne değinen Altıntaş Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduğunu, Tez-Koop-İş Sendikası gibi düşünen ve cesur insanların olduğu sendikaların varlığının bu umudu arttırdığını belirtti.
Özdemiroğlu: Emekten yana eşit, özgür, barış dolu bir dünyayı hep birlikte kuracağız…
Sendikamız Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu yaptığı konuşmada emekçilerin ülkede yaşadığı sorunlardan, işçi cinayetlerine, ülkenin sıcak gündemlerinden gelecekteki mücadeleye kadar pek çok konuya değindi. Özdemiroğlu’nun konuşmasından satır başlıkları:
2018 yılında 1923 işçi iş cinayetinde hayatını yitirdi
İşyerinde güvencesiz çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri, iki kişinin yapacağı işi tek işçiye yaptırma, alınmayan iş güvenliği önlemleri nedeniyle önlenebilir iş kazalarında her yıl yüzlerce işçi hayatını kaybediyor… 2018 yılında 1923 işçi çalışırken yaşamını yitirdi… Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz?
Taşerondan kadroya geçen işçilerin sorunları devam ediyor
Taşeron düzenlemesi kapalı kapılar ardında sendikalardan, muhalefet partilerinden kaçırılarak yapıldı. Binlerce taşeron işçinin özlemle beklediği düzenleme muhataplarına tartıştırılmadan bir gecede KHK ile çıkarıldı. Meclis’te tartışılsaydı ve sendikalarla müzakere edilseydi sonrasında da açığa çıkan yanlışlar, eksiklikler ve haksızlıklar giderilebilecekti. Ancak hükümet tarafından bu tercih edilmedi… Talebimiz tüm taşeron işçilere kurum ayırımı yapılmadan ayrımsız şartsız kadro verilmelidir.
Asgari ücret açlık sınırındadır
1 Ocak 2019 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret 2 bin 20 TL olarak belirlenmiştir. Tabii bu rakam Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil olarak belirlenen bir rakam. AGİ çıkarıldığında saptanan asgari ücretin 1829 TL olduğu görülecektir. Bu rakam emeğiyle geçinen milyonlarca işçinin ve ailesinin geçinebilmesi için gerekli olan ücretin çok altındadır. Son yıllarda artan enflasyon ile birlikte asgari ücretlinin alım gücü gerilemiştir. Asgari ücret döviz karşısında ciddi kayıp yaşamıştır.
İşsizlik ürkütücü boyutlara ulaşmıştır
İşsizlik rakamları korkunç boyutlara ulaşmıştır. İşsiz sayısı resmi rakamlara göre 4 milyonu aşmıştır. Her 4 gençten biri işsizdir. Gençler işçi sınıfının en güvencesiz, örgütsüz ve korunaksız kesimini oluşturmaktadır.
İşsizlik fonu işverene teşvik fonuna dönüşmüştür
İşsizler için kullanılması gereken işsizlik fonu uzun yıllardır işverenlerin istekleri doğrultusunda kullanılmaktadır… İşsizlik fonunun amacı dışında kullanımına son verilmelidir.
Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir, dokundurmayız!
Kıdem tazminatının fona devri tartışmaları yeniden gündeme getiriliyor. Bir kez daha uyaralım. Kıdem tazminatı işverenlere bir yük değil Türkiye işçi sınıfının 80 yıllık kazanımıdır. Sosyal bir hukuk devletinin yapması gereken kıdem tazminatını fona devretmek değil, her işçinin kıdem tazminatı alabilmesini güvence altına almaktır. Fon tartışmalarından vazgeçmelidir. Kıdem tazminatın işçilerin iş güvencesidir, sendikaların ise kırmızı çizgisidir. Kıdem tazminatlarının fona devrine izin vermeyeceğiz.
Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti giderilmelidir
Aralıksız çalışarak 7 bin hatta 9 bin gün prim ödeyen sigortalılar yaş engeline takıldıkları için emekli olamamaktadır. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetleri bir an önce giderilmelidir.
Tank Palet vatandır, vatan satılmaz
Devletin güvenliği açısından stratejik bir kurum ve savunma sanayimizin önemli bir işyeri olan Tank Palet Fabrikası’nın özeleştirilmesi kararından geri dönülmelidir. Tank Palet vatandır, vatan satılmaz!
Tarım ve hayvancılıkta üretici çiftçiler desteklenmelidir
Tarımda yaşanan plansız ve programsız uygulamalar üreticinin ürününü satamamasına, tüketicinin de ucuz sebze ve meyveye erişimine engel olmaktadır. Fiyatların kontrol altında tutulabilmesi için Tanzim Satışlara başlandığı bir süreçten geçmekteyiz. Bu durum sürdürülebilir değildir. Tarım ve Hayvancılıkta ivedi olarak ithalattan vazgeçilerek üretici çiftçiler desteklenmeli, artan hayat pahalılığına karşı tüketici korunmalıdır.
Gençler memleketin geleceğidir
Binlerce genç işsiz, binlerce genç tutuklu. Binlerce gencin ise kazanılmış hakları engelleniyor. Güvenlik soruşturması bahanesiyle binlerce genç öğretmen ve doktorun ataması yapılmıyor. Bu gençler hangi suçu işlediler? 70 bin üniversite öğrencisi hapiste. Bilimden ve özgür düşünceden yana olan binlerce genç neden cezaevinde. Gençlik bu memleketin geleceğidir, gençlik bu memleketin umududur. Gençliğe yönelik tutumlar değişmelidir.
Gençler ve kadınlar sendikamızın önemli bir parçasıdır
İşkolumuz kadın ve genç istihdamının son derece yoğun olduğu bir iş koludur. 70 bine yaklaşan üye sayımız ile Türk-İş’in 3. büyük sendikasıyız. Gerek üyelerimize karşı gerekse işkolumuzdaki örgütsüz işçilere karşı büyük sorumluluk duymaktayız. Üye sayımızın yüzde 40’ı kadınlardan oluşmaktadır. Buradan hareketle Mart 2018’ de Dünya Kadınlar Günü’nde “Tez-Koop-İş Kadın” dergisini, 19 Mayıs 2018 tarihinde de sendikal alanda bir ilk olan “Tez-Koop-İş gençemek” dergisini yayın hayatına kazandırdık. Bu iki yayınımız çalışma hayatındaki önemli bir boşluğu doldurmuştur. Dergilerimiz sadece üyelerimize değil, tüm kadınlara ve gençlere açıktır.
Tutuklu Sendikacılar Bir An Önce Özgürlüğüne Kavuşmalıdır
Türk-İş’e bağlı TÜMTİS Sendikası’nın yürüttüğü örgütlenme faaliyetleri nedeniyle, TÜMTİS Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ve Ankara Şube Yöneticileri 1,5 ile 6,5 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezaları aldı. Davada rol oynayan savcıdan hakime pek çok ismim FETÖ soruşturmaları nedeniyle görevden alındı.
Örgütlü toplum; demokrasimizin, hak ve özgürlüklerimizin teminatıdır. Örgütlenmek, işçiler için anayasal bir hak olduğu gibi, işçileri örgütlemek de sendikacıların asli ve birincil görevidir. Hiç kimse bu asli görevini yerine getirdiği için cezalandırılmamalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Örgütlenme çalışmaları yapan sendikacılara değil, işçilerin sendikalaşmasını engelleyen işverenlere ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
İşçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs
11. Olağan Genel Kurulumuzu İşçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’tan kısa süre önce gerçekleştiriyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm emek örgütlerinin katılımıyla işçilerin, emekçilerin talepleriyle 1 Mayıs alanlarını dolduracağız. Her türlü gösteriye açık olan bu meydanlar yıllardır 1 Mayıslarda işçilere ve emekçilere kapatılmıştır. 2019 1 Mayısında bu yanlıştan dönülmeli, Taksim ve Kızılay Meydanları işçilere açılmalıdır.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz ki İstanbul’da Taksim Meydanı, Ankara’da ise Kızılay Meydanı işçilerin 1 Mayıs meydanlarıdır.
Sendikalar 1 Mayısı anlam ve önemine uygun bir şekilde bayram havasında kutlamalıdır. Yaşasın 1 Mayıs!
Başka bir dünya mümkün!
Konuşmasını emek ve demokrasi mücadelesinin geleceğine yönelik bir mesajla bitiren Özdemiroğlu:
“Umutsuzluğa kapılmak, yılgınlığa düşmek yok, emekten yana eşit, özgür, barış dolu bir dünyayı hep birlikte kuracağız. Başka bir dünya mümkün!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz! Yaşasın Tez-Koop-İş!” ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından divana yapılan öneriler doğrultusunda çalışma yürütmek ve genel kurula sunmak üzere komisyonların oluşturulmasına geçildi. Genel Kurulun ilk günü komisyon çalışmaları neticesinde hazırlanan karar önerilerinin sunulması ve oylanması ile devam etti.
Genel Kurulun ikinci gününde sendikamızın yeni dönem yönetim organlarının seçilmesi üzerine seçim sandıkları kuruldu. Gün boyu delegelerimizin oy kullanması için açık tutulan sandıkların kapanmasının ardından oy sayımları gerçekleşti. Sayılan oylar neticesinde sendikamızın yeni döneminde görev yapacak olan Genel Merkez Yönetim Kurulu, Genel Merkez Disiplin Kurulu, Genel Merkez Denetleme Kurulu ve Türk-İş Genel Kurulu’nda sendikamızı temsil edecek üst kurul delegeleri seçildi.
Genel Yönetim Kurulu:
Haydar Özdemiroğlu – Genel Başkan
Hakan Bozkurt – Genel Sekreter
İsmail Aydın – Genel Mali Sekreter
Çağdaş Duyar – Genel Örgütlenme Sekreteri
Sebahattin Şen – Genel Eğitim Sekreteri
Levent Koç – Üye
Mehmet Pekgöz – Üye
Genel Denetim Kurulu:
İhsan Aydın
Halil İbrahim Emre
Zekeriya Sancak
Genel Disiplin Kurulu:
Mahmut Çetinkaya
Ayhan Ilgar
Nurettin Karaman
Mesut Akdağ
Mehmet Yurttutan
Seçim sonuçlarının ve yönetim organlarının belirlenmesinin ardından bir konuşma yapan Genel Başkan Haydar Özdemiroğlu, sendikal birliğin ve yeni dönemdeki görev ve sorumluluklarımızın önemini vurguladı.
Genel Kurula katılan konuklar:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Milletvekili Ayhan Altuntaş, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Türk-İş eski Genel Başkanlarından ve Sosyal Güvenlik Kurumu Üyesi Salih Kılıç, Türk-İş eski Genel Başkanlarından Bayram Meral, DİSK eski Genel Başkanlarından Rıdvan Budak, eski Ankara Milletvekillerinden İzzet Çetin, eski İçel Milletvekillerinden Etem Cankurtaran, Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak, Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Savaş Nigar, Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Deriteks Genel Başkanı Musa Servi, Çimse-İş Sendikası Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Hakan Toy, Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı İlhami Polat, Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Baki Yüksel, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Ağaç-İş Sendikası Genel Başkanı Mürsel Taşci, Dok-Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu, Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. İlyas Yılmazer, Prof. Dr. Kadir Arıcı Belediye-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri İsmail Duman, Belediye-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Kemal Çavuşoğlu, Belediye-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Bayram Özkan, Şeker-İş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Murat Taşlıyurt, Belediye-İş Sendikası Genel Sekreteri Fevzi Şengül, Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Sekreteri Tamer Küçükgençay, Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Teşkilat Sekreteri Şeref Zeyrek, Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Zekeriya Aydın, Tekgıda-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Kemal Köse, Güvenlik-İş Sendikası Genel Sekreteri Ahmet Durguç, Sağlık-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Doğan Alıç, Büro-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Ömer Sezgin, Sendikamız eski Genel Başkanlarından Ahmet Tamer