Şiddet ve Taciz Uluslararası Sözleşmeler

Sunuş

10 Haziran 2019 tarihinde toplanan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Konferansında “Çalışma Yaşamının Geleceği Üzerine Yüzüncü Yıl Bildirgesi” yayımlanırken çalışma yaşamının çok önemli bir sorunu olan ve yıllardır ILO’nun gündeminde olan “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin 190 sayılı Sözleşme” de kabul edildi. 

Son yıllarda çalışma yaşamında şiddetin farklı biçimleri konusunda duyarlılık yaratmaya çalışan ILO, bir yandan bu genel sorunu gündeme getirirken küresel çözüm oluşturmak üzere kabul edilen bu Sözleşmeyle insan onuruna yakışır iş kavramına yeni bir içerik ve yeni bir boyut kazandırdı.

Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin tanımı sanıldığının tersine kolay tanımlanan bir sorun değildir. Öncelikle bu sorun kadın-erkek, çocuk-genç-yaşlı herkesindir; tüm ülkelerde, sektörlerde ortaya çıkan, genel, küresel ve çok yönlü bir sorun niteliğindedir. Şiddet uygulamalarının farklılığı, sınırlarının genişliği ve türlerinin çeşitliliği bu kavramın tanımını oldukça zorlaştırmaktadır. Ancak 190 Sayılı Sözleşmenin 1. Maddesinde yer alan şiddet ve taciz terimlerine getirilen genel tanım, bu zorluğu çok önemli biçimde aşmaktadır:

“Çalışma yaşamında ‘şiddet ve taciz’ terimi fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik zararı amaçlayan, bunlarla neticelenen veya neticelenmesi muhtemel olan, bir defaya mahsus veya tekrarlanan, bir dizi kabul edilemez davranış ve uygulamaları veya bunlarla ilgili tehditleri, ifade eder ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizi de içermektedir. 

‘Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve taciz’ terimi cinsiyet veya toplumsal cinsiyetlerinden dolayı kişilere yöneltilen veya belirli bir cinsiyet veya toplumsal cinsiyetten olan kişileri orantısız şekilde etkileyen şiddet ve taciz anlamına gelir ve cinsel tacizi içerir.”

“Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin 190 sayılı Sözleşme”, farklı kategorilerde istihdam edilen kadın ve erkek tüm çalışanları ilgilendirmesi yönünden dikkat çeken bir sözleşme niteliğindedir. Buna göre, iş sözleşmelerinde tanımlanan statülerine bakılmaksızın çalışanları; stajyer ve çıraklar dahil eğitimdeki kişileri, istihdamı sonlandırılan işçileri, gönüllüleri, iş arayanları ve iş başvurusunda bulunanları ve işverenin görev ve sorumluluklarını yerine getiren tüm bireyleri; özel ya da kamu sektörü ayırmaksızın kırsal ve kentsel alandaki tüm sektörleri kapsamaktadır.

Kabul edilen 190 sayılı Sözleşme, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin kadın ve kız çocuklarını orantısız ve genellikle ağır biçimde etkilediğini vurgularken toplumsal cinsiyete dayalı güç ilişkileri de dahil temel neden ve risk faktörlerini ele alan kapsayıcı, bütünleşik ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımın çalışma yaşamında şiddet ve tacize son vermek için temel olduğuna işaret etmektedir. Bu yönleriyle 190 Sayılı ILO Sözleşmesinin, yalnızca işyerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılmasına yönelik boyutu ile sınırlandırılması olanaksızdır. 

Ulusal ve uluslararası sendikal örgütler günümüzde tüm dünyada çalışma yaşamında şiddet ve tacizin ortadan kaldırılmasını hedefleyen 190 Sayılı ILO sözleşmesinin üye  ülkeler tarafından onaylanması konusunda kampanyalar düzenlemektedir. Sendikamızın üye olduğu Küresel Sendikalar Birliği (UNI) ve farklı işkollarını kapsayan diğer uluslararası sendikal örgütler birlikte küresel bir kampanya düzenleyerek sorunun gündemde tutulmasına öncülük etmektedirler.

Bu sürecin hem uluslararası, hem de ulusal düzeyde yeni boyutlar kazanması, yalnızca  çalışma yaşamında şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması mücadelesine katkı sağlamayacak; aynı zamanda, toplumsal cinsiyet sorunlarının aşılması ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması mücadelesinin genişlemesine ve derinleşmesine yeni olanaklar yaratacaktır.

Kadın ve erkek tüm çalışanların insan onuruna yakışır bir ortamda  çalışmaları için mücadelesini sürdüren sendikamız bu kararlılığını kendisi için bir varlık koşulu olarak görmektedir.  Bu nedenle Tez-Koop-İş Sendikası, 190 sayılı ILO Sözleşmesinin Türkiye tarafından da en kısa sürede onaylanması mücadelesini sürdürmeye kararlıdır. 

Çalışma yaşamında şiddet ve taciz ile kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa ilişkin uluslararası sözleşmeleri içeren bu yayının, bu konudaki duyarlılıkları geliştireceğine inanıyoruz.

Ayrımcılığın, şiddetin, tacizin, zorbalığın, kin ve nefretin olmadığı bir dünya, ülke ve işyeri, duyarlılıkların daha da artması ve kitleselleşmesiyle olanaklıdır. Buna inanıyoruz, mücadele ediyoruz, edeceğiz.

 

Tez-Koop-İş Sendikası 
Genel Yönetim Kurulu




Başa dön tuşu