“Ücrette kıdemin yok edilmesi sosyal haksızlıktır”
Tez-Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu’nun asgari ücret konusunda basına ve kamuoyuna açıklaması
Yaşanan yüksek oranlı enflasyon nedeniyle Asgari Ücret Tespit Kurulu toplanarak 1 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere asgari ücret, yüzde 30 artışla net 5 bin 500 liraya yükseltildi.
Gerçekleştirilen bu artış, asgari ücretle yaşamını sürdüren milyonlarca insan için yeterli olmaktan uzak bir düzenleme niteliğindedir. Türk-İş’in son olarak açıkladığı Haziran 2022 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre açlık sınırı 6.391 TL, yoksulluk sınırı ise 20.818 TL’dir. Bekar bir işçinin yaşam maliyeti ise 8.313 TL’dir.
Asgari ücretin ilk kez işe girişte başlangıç ücreti olduğu, yalnızca tek işçinin ihtiyaçları temel alınarak belirlenen kesin, emredici ve zorunlu ücret olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Yeniden belirlenen asgari ücretle birlikte bir kez daha gündeme gelen konu, ülkemizde ücretlilerin çok büyük bölümünün asgari ücret düzeyinde ücret aldığı, çalışan yoksulluğunun temel sosyolojik karakter olarak öne çıktığıdır. Özellikle asgari ücrete yapılan artışla birlikte çoğunluğu kamu sektöründe bulunan milyonlarca işçinin ücretinin artık asgari ücret ya da asgari ücrete yakın düzeyde ücret alacağıdır. Ücretlerin satın alma gücünün bu düzeyde gerilemesi, ücrette kıdemin neredeyse yok edilmesi açık ve tartışmasız biçimde sosyal haksızlıktır, kabul edilemez bir durumdur. Toplu sözleşmeli olsun ya da olmasın tüm ülkede ortalama ücret, asgari ücret düzeyinin mutlaka üzerine çıkartılmalıdır.
Bunun için kamu kurumlarında asgari ücret düzeyinde kalan tüm ücretler, yeniden değerlendirilerek yükseltilmeli ve toplu sözleşmelere bağlı ek düzenlemeler en kısa sürede gerçekleştirilmelidir.
En önemli nokta ise işçi ücretlerinde gerçek artışı sağlamak için enflasyonla etkili biçimde mücadeleden başka bir yöntemin hiçbir zaman kalıcı olmadığıdır, olamayacağıdır.
