Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nden Bilgi Notu: Koronavirüsün Çalışma Yaşamına Etkileri
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 18 Mart 2020 tarihinde yeni koronavirüsün çalışma yaşamı üzerindeki olası etkilerine ilişkin ön değerlendirmelerin yer aldığı bir bilgi notu yayımladı.
ILO’nun bilgi notu, koronavirüsün etkilerini hafifletmek ile güçlü ve hızlı toparlanmayı kolaylaştırmak için çeşitli politikalar öneriyor.
ILO tarafından hazırlanan bilgi notunun ve önerilerin politikaların geniş özeti şöyle:
(Bilgi notunun tam metnine ulaşmak için ayrıca tıklayınız.)
Mevcut durum: İşgücü piyasaları neden önemli?
COVID-19 pandemisi, bazı tahminlere göre, dünya nüfusunun %40 ila 70’ine bulaşabilecektir. Kriz şimdiden ekonomik ve işgücü piyasası şokuna dönüşmüş durumdadır; sadece arzı (mal ve hizmet üretimi) değil, aynı zamanda talebi de (tüketim ve yatırım) etkilemektedir. Özellikle havacılık, turizm ve ağırlama sektörlerindekiler olmak üzere, ölçeklerine bakmaksızın tüm işletmeler, gerçek birer tehdit oluşturan gelirlerde önemli düşüşler, iflaslar ve belirli sektörlerde iş kayıpları gibi ağır sorunlarla karşı karşıyadır. İşletme faaliyetlerini sürdürmek, özellikle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ’ler) için zor olacaktır.
Ekonomiye, istihdam miktarına ve niteliğine ilişkin beklentiler hızla kötüye gitmektedir. Kaygı verici rakamlar, yaklaşan bir küresel ekonomik duraklamanın giderek artan işaretlerini göstermektedir.
COVID-19’un çalışanlar ve aileleri üzerindeki doğrudan etkisini sınırlamak, bir yandan da küresel ekonomi üzerindeki dolaylı etkileri hafifletmek için, güçlü ve çok taraflı liderliğin öncülüğünde, ulusal ve küresel düzeyde hızlı ve koordineli politika yanıtlarına ihtiyaç vardır. Birinci öncelik, çalışanları ve ailelerini hastalığın bulaşması riskinden korumak olmalıdır. Hastalık veya azalan ekonomik faaliyet nedeniyle gelir kaybıyla karşı karşıya olanları koruyacak talep tarafı önlemleri, ekonominin canlandırılmasında kritik önem taşımaktadır. Gelir koruması aynı zamanda, özellikle düşük gelirlileri ve hâlihazırdaki dezavantajlı işçi gruplarını, olası hastalığı saklamaktan caydırabilecektir.
Hükümetler, işçi ve işveren örgütleri arasında üçlü sosyal diyalog, toplum düzeyinden küresel düzeye sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesi ve uygulanması için temel araçtır. Bunun için güçlü, bağımsız ve demokratik sosyal ortak kuruluşlarının mevcut olması gereklidir.
Etkiler: COVID-19 çalışma yaşamını nasıl etkileyecek?
COVID-19, işgücü piyasası sonuçları üzerinde geniş kapsamlı etkiler yaratacaktır. Çalışanların ve ailelerinin sağlığına ilişkin acil kaygılara ek olarak, virüs ve yaratacağı ekonomik şoklar, çalışma yaşamını üç temel boyutta etkileyecektir: 1) İş sayısı (hem işsizlik hem de eksik istihdam); 2) İş kalitesi (örneğin, ücretler, sosyal korumaya erişim); ve 3) Olumsuz işgücü piyasası sonuçlarına karşı daha savunmasız olan belirli gruplar üzerinde etkiler.
ILO’nun ön tahminleri, virüs nedeniyle işsizlik ve eksik istihdamda önemli bir artış olacağına işaret etmektedir.
Ekonomik faaliyetlerdeki azalma ve insanların dolaşımı üzerindeki kısıtlar, hem imalat hem de hizmet sektörünü etkilemektedir. Son verilere göre, Çin’de sınai işletmelerin toplam katma değeri, 2020’nin ilk iki ayında ,5 daralmıştır.4 Küresel ve bölgesel tedarik zincirleri aksamıştır. Hizmet sektörü, turizm, seyahat ve perakende özellikle savunmasızdır.
Karantina önlemleri ve ekonomik faaliyetlerdeki azalış nedeniyle işgücü arzı azalmaktadır. Bu noktada, bir ön tahmine göre (10 Mart’a kadar), virüsün bulaştığı çalışanlar yaklaşık 30,000 çalışma ayını şimdiden kaybetmiş ve bunun sonucunda gelir kaybı yaşamış durumdadır (korumasız çalışanlar için). İstihdama ilişkin etkiler, çalışanlar için büyük gelir kaybına işaret ediyor.
Çalışan yoksulluğunun da önemli ölçüde artması beklenmektedir. Ekonomik faaliyetlerdeki azalıştan kaynaklanan gelir üzerindeki baskı, yoksulluk sınırına yakın veya altında olan çalışanları mahvedecektir.
Yanıtlar: COVID-19’un çalışma yaşamına etkilerini hafifletecek temel politikalar nelerdir?
Kriz zamanlarında, Uluslararası Çalışma Standartları, insana yakışır işin, sürdürülebilir ve adil düzelmenin sağlanmasındaki önemli rolüne odaklanan politika yanıtları için güçlü bir temel oluşturuyor.
Politika yanıtları iki ivedi hedefe odaklanmalıdır: Sağlığı koruma önlemleri ve hem talep hem arz tarafı için ekonomik destek.
• İlk olarak, işçiler, işverenler ve aileleri COVID-19’un yarattığı sağlık risklerine karşı korunmalıdır. İşyerleri ve toplumlarda koruyucu önlemler uygulamaya konulmalı ve güçlendirilmelidir; bu da, büyük ölçekte kamu desteği ve yatırımı gerektirmektedir.
• İkincisi, istihdam ve gelir desteği sağlamak ve ekonomiyi ve işgücü talebini canlandırmak için zamanında, büyük ölçekli, koordineli politikalara ihtiyaç vardır. Bu önlemler sadece işletmeler ve çalışanları ani istihdam ve gelir kayıplarına karşı korumakla kalmayacak, aynı zamanda, uzun süreli bir ekonomik durgunluğa yol açabilecek tedarik zinciri şokları (örneğin çalışanların üretkenlik kapasitesinde kayıplar) ve talep şoklarının (örneğin çalışanlar ve ailelerinin tüketimi kısması) önlenmesine yardım edecektir.
Diyalog yoluyla güven tesis edilmesi, politika önlemlerinin etkili olmasında kritik önem taşımaktadır.
WHO tavsiye ve rehberliğine uygun olarak, koronavirüsün doğrudan etkilerini asgariye indirmek için işyerinde işçileri korunmalıdır.
• İSG önlemlerini iyileştirmek; sosyal mesafeyi koruma, koruyucu ekipman sağlamak (özellikle, insanlarla sürekli temas halinde olan sağlık çalışanları ve bağlaşık çalışanlar, gönüllüler ve diğerleri için), hijyen prosedürleri ve iş organizasyonu biçimleri (bilgilendirme ve farkındalık kampanyalarıyla desteklenen), ve işverenler, işçiler ve temsilcileri arasında sosyal diyaloğu sağlamak, örneğin İSG komitelerini kullanarak;
• Uzaktan çalışma gibi, uygun esnek çalışma düzenlemelerini teşvik etmek; • COVID-19 temelli ayrımcılık/dışlamayı önlenmeli;
• Sigortasız çalışanlar ve aileleri dahil herkes için kolektif biçimde finanse edilen sağlık hizmetlerine erişimi artırılmalı;
• Hasta, karantinada olanlar veya çocukları, yaşlılar veya diğer aile üyelerine bakanlar için gelir güvenliği sağlamak amacıyla, kolektif biçimde finanse edilen ücretli hastalık izni, hastalık yardımları, ebeveyn/bakım iznine erişimi genişletmek Ekonomik faaliyetleri istikrarlı hale getirmek için, ekonomi ve istihdam politikaları yoluyla ekonomiyi ve işgücü talebini canlandırılmalıdır.
Dolaylı etkilerden (fabrikaların kapatılması, tedarik zincirlerinin aksaması, seyahat yasakları, toplu etkinliklerin iptali vs.) olumsuz etkilenen işletmeler ve işçiler için istihdam ve gelirler korunmalıdır.
• Kayıtdışı, yevmiyeli, mevsimlik, göçmen işçiler ve serbest meslek çalışanları dâhil işçiler için mevcut programlar ve/veya krize mahsus ödemeler yoluyla sosyal koruma sağlanmalı (örn. işsizlik yardımlarına erişim, sosyal yardım ve kamu istihdam programları yoluyla);
• İstihdamı koruma programları; kısa süreli çalışma düzenlemeleri/kısmi işsizlik yardımları ve işletmeler için diğer zamana bağlı destekler, örn. ücret desteği [ve bordro vergisinde geçici indirimler/sosyal güvenlik katkılarından muafiyet], işçilere ücretli izin sağlanmalı, mevcut hakların genişletilmelidir.