Dayanışarak kooperatiflerde el ele
Seferihisar’da yaptığı birçok başarılı kadın ve kooperatif örgütlemesi ile dikkat çeken Türkiye’de ilk kadın kooperatif birlikleri başkanı ve genel başkanı Neptün Soyer’e dergimizin bu sayısında mor mikrofonumuzu uzattık. Kooperatifleşmede kadın örgütlülüğü ve bu mücadelede yaşanan zorluklara dair kendisinden yararlı bilgiler edindik. Okurlarımızın da içinde umut fidanlarını yeşerteceğine inanıyor, dayanışmayla selamlıyoruz…
Sizin kooperatifler ile yolunuz nasıl birleşti? Bize süreçten bahseder misiniz? Uzun yıllar köylerde matematik öğretmenliği yaptım. Ve okullarımızda, köy okullarımızda da kooperatifçilik kolu vardı. Okulun öğrencileri ve öğretmenleri o kooperatifin her sene başında ortakları olur, sermayelerini koyarlar ve küçük bir kantinimiz olur. O kantinden ihtiyaçlarımızı karşılarız. Nöbetçi öğrenci, nöbetçi öğretmen sırayla ortaklaşarak kooperatifi işletirler. Kantinimiz işletilir. Senenin sonunda da gene sermayemizi, kârımızı biraz kenara koyarız, kâr payımızı öğrencilere ve öğretmenlere dağıtırız. Ve çocukları o yaşta eğiterek, kooperatifçiliği anlatarak, içine çocukları da alarak; kooperatifçilik nedir öğretiriz. Böyle başladı! Öğretmenliğe ben Bademler’de Urla’da başladım. 1960’larda KÖY-KOOP’un tarımsal kalkınma kooperatiflerinin örgütlenmesi birlik çatısı altında buluşması kooperatifçiliğin bütün Türkiye’ye yayılmasının başladığı, kurucusu Mahmut Türkmenoğlu’nun köyünde öğretmenlik yaptım. Ve Seferihisar’da kırsalda, tarımın çok yoğun olduğu, dayanışmaya çok önem veren bir kasabada yaşıyorum. Bunların hepsini birleştirince kooperatifçi oluyorsunuz. Kendinizi, gönlünüzü kooperatife veriyorsunuz. Seferihisar’daki kadınlar bir tarımsal kalkınma kooperatifi kurdu. Çünkü kooperatif yapılarında ortaklara baktığınız zaman tarımdaki emeğin, aslında o yönetim masalarına geçmediğini görmüştük. Dolayısıyla da böyle bir tarımsal kalkınma kooperatifini kurduk arkadaşlarımızla Seferihisar’da. Bundan sonrada yolumuza böyle devam ettik.
Kooperatiflerde kadın istihdamının sağlanmasının önemi nedir?
Kooperatiflerde kadın istihdamı, kadın yönetici, tabii öncelikle ortaklık sayısını arttırmamız lazım. Kadınlar köylerde kırsalda çiftçilikle uğraşırken ve bunu bu çiftçiliği, tarımsal faaliyetleri dayanışma içinde kooperatif kurarak yaparken; o kooperatiflere de ortak olmalarını sağlamak durumundayız. Bu genellikle erkek üzerinden yapılan bir kooperatif örgütlenmesi olmuş. Dolayısıyla da söz mekanizması söz alma masalarına erkekler oturuyor. Bizim tüzüğümüzde, ana sözleşmemizde, yasada böyle bir şey yok. Herkes kooperatiflere ortak olabilir. Herkes yaptıkları iş alanları ile anılır. Yani eğitim kooperatifi, tüketim kooperatifi, tarım kooperatifi, üretim kooperatifi gibi. Dolayısıyla kadın ya da erkek demeden bir arada dayanışarak kooperatiflerin kurulması ve yönetimlerin oluşturulması için gayret gösteriyoruz İzmir Köy-Koop Birliği olarak.
Kadınların kooperatifleşme süreci nasıl başladı? Kooperatif kavramına kadınların bakışı önce nasıldı sonra nasıl oldu, okurlarımızla paylaşır mısınız?
Kadınlar kooperatiflerin ortaklıklarına hiç yaklaşmamış, ortak olmayı düşünmemiş. Kırsalda arazi yapılarında erkekler tapuya sahip; tapuya sahipseniz çiftçi kayıt sistemi, bir kooperatif ortağı oluyorlar, ataerkil bir yapı olarak böyle devam etmiş olay. Öyle şekillenmiş. Ama artık dünya değişiyor, her şey değişiyor, her alanda sadece kooperatifçilik alanında değil, sanayide, siyasette azar azar da olsa daha çok kadın daha çok eşitlik görebiliyoruz. Dediğim gibi azar azar da olsa artık hem kadın bakış açısı hem erkek bakış açısı değişim içinde. Beraber olmalıyız, memleketi el ele kalkındırmalıyız, düşüncesinin yayıldığını düşünüyorum.
Kooperatiflerde kadın örgütlülüğü aşamasında sorunlar yaşandı mı?
Kadının kooperatiflerde örgütlenmesinde sorun tabii ki yaşanıyor. Dediğim gibi sadece kooperatifçilikte değil bir bakış açısı var, öğretilmiş görevler var, halbuki bilhassa tarımda kadın ve erkek eşit hatta bazen belki kadın daha fazla emek verebiliyor ama kooperatiflere ortak olması desteklenmiyor, düşünülmüyor. Bu aşamada bir takım sorunlar yaşıyoruz ama aşılmayacak sorunlar olduğunu düşünmüyorum çünkü kooperatifçilik yasasında kadın erkek eşitliği vardır. Her T.C. vatandaşı kooperatif kurabilir, kooperatiflere ortak olabilir.
Siz kooperatif kurmak için adım atacak kadınlara neler tavsiye edersiniz?
Sizin de başta bilmediğiniz, tecrübeyle öğrendiğiniz konular var mı? Kooperatifçilik kurmak için; bir amaç olarak görmemek lazım bunu, kooperatif bir araçtır. Yani siz ürettiğiniz ürünlerin pazarlanmasında daha iyi üretim yapmak için, bir araya gelmek için, dayanışma içinde olmak için gücünüzü büyütmek için kooperatif sizin aracınız. Bir kere bunun çok iyi anlaşılması lazım. Çünkü şu an bu konuda bir yanlış yol görüyorum; amaç kooperatif oluyor ve sonrasında pazarlama, üretim düşünülmediği için büyük sorunlar yaşanıyor. Kooperatif bir araçtır.
Kadının kooperatif ortaklığı deneyiminizi katılımcı kadınların öyküleri üzerinden anlatmak isteseniz, aklınıza hangi anılar gelir?
12 yıl önce “Seferihisar’da ne gerek var?”, “Zaten bir kooperatif var?”, “Kadınlar niye ortak oluyor?”, “Para kazanabilir miyiz?” gibi bir sürü sorularla karşılaştık. Türkiye’de kooperatif olarak ilk S. S. Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak e-ticaret yapmak istediğimizde tüzüğümüz uygun değildi, ortaklarımız dijital ortamı çok bilmiyordu pazardaki kadınlar Seferihisar’ın otlarını kargo ile Diyarbakır’a göndereceğiz dediğimizde önce o kadınları ikna etmek durumunda kaldık. Türkiye’nin 2013’te en iyi projesi seçildik. www. seferipazar.com sayfamızla kooperatiflerde tüzüklere dijital pazarlamayı ekledik.
Kadın okurlarımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
İzmir Köy-Koop Birliği 1971 yılında kurulmuş ve o zamanın vizyonuyla logosu kadın/erkek el ele olarak yapılmıştır. Cumhuriyetimizin kurucu Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde kalkınmanın kadın/erkek el ele olacağını bilen büyüklerimizin kurduğu tarım, sanayi ve eğitim alanındaki işletmelerin ne kadar sağlam temellerle kurulduğunu şimdi görüyor ve daha iyi anlıyoruz. Cinsiyet ayrımı olmaksızın kadın/erkek el ele diyoruz.