MEB 17 Bin İşçiye 3 Yıldır Zam Vermiyor!
Sendikamız Genel Yönetim Kurulu’nun, Milli Eğitim Bakanlığı işyerlerinde çalışan 17 bin işçiye üç yıldır ücret zammı verilmemesi üzerine basına ve kamuoyuna yaptığı açıklama;
Türkiye, sendikal hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, uluslararası sözleşmelere ve yasal haklara rağmen sendikasızlaştırma yöntemlerinin açık biçimde uygulandığı bir süreçten geçmektedir. Grev hakkı kısıtlanmakta, sendikal güvenceler değersiz ve önemsiz kılınmak istenmektedir.
Sendikaların toplu iş sözleşmesi bağıtlamak üzere aylar öncesinden başlattığı yetki başvuruları, “Toplu İş İlişkileri Kanunu” çıkartılacağı gerekçesiyle karara bağlanmamaktadır. Son olarak Parlamento’nun 1 Ekim 2012 tarihine kadar 90 gün süreyle tatile girmesi ve ilgili yasanın TBMM gündemine ne zaman ve nasıl geleceğinin bilinmemesi onbinlerce işçiyi kapsayan toplu sözleşmelerin yetki sorunlarını belirsizleştirmiştir.
Aylardır süren bu yasal sorun, gerçekte sıradan bir prosedür gecikmesi olarak değerlendirilemeyecek bir sorundur. Artık sorun, çalışanlara ne ölçüde değer verildiğini gösteren bir demokrasi ve toplumsal sorun niteliği taşımaktadır.
Bu önemli konu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 81 iline yayılmış irili ufaklı binlerce işyerinde farklı bir yönde ve boyutta gelişmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı işyerlerinde Mart 2008’de çıkartılan 5747 sayılı ve Şubat 2011’de çıkartılan 6111 sayılı yasalar uyarınca yerel yönetimlerde istihdam edilirken Milli Eğitim Bakanlığı işyerlerine atama yapılan çok sayıda işçi, Türk-İş ile Hükümet arasında oluşturulan 2011 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Protokol Hükümlerinden yararlanamamaktadır. Oysa toplu sözleşme yetki uyuşmazlığı sürmesine rağmen diğer tüm işyerlerinde işçiler, ilgili protokolün hükümleri kapsamında değerlendirilmektedir.
Yaklaşık 20 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi bağıtlayan ve işyerlerinde çoğunluk sendikası olan Tez-Koop-İş, sorunun ortaya çıktığı günden bugüne, yaklaşık 17 bin işçinin ekonomik ve toplumsal olarak zor durumda kalmaması, yasal haklarını tam ve eksiksiz olarak almaları ve ayrımcılıklarla karşılaşmaksızın sorunlarının çözümlenmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na, işveren sendikası Kamu-İş’e, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yazılı başvurularda bulunarak, sorunun çözümlenmesi için yoğun çaba içinde olmuştur.
İçinde bulunduğumuz süreçte bu önemli sorun çözümsüz değildir.
Bunun için 3 yıldır hiçbir zam almaksızın çalıştırılarak ayrımcılığa uğrayan ve bir anlamda dışlanmakta olan bu işçiler, Türk-İş ile Hükümet arasında oluşturulan 2011 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Protokol Hükümlerinden yararlanmalıdırlar.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı, binlerce işçinin sorunlarını çözümleyecek somut ve geçerli seçenek oluşturmalıdır.