12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin 41. Yılı: Türkiye Yine Özgürlükleri İstiyor, Yine Demokrasiyi Özlüyor…
12 Eylül 1980 faşist askeri dabresinin üzerinden 41 yıl geçti.
Bir gecede ülkenin geleceğine damga vuran “Milli Güvenlik Konseyi” adını alan Askeri Cunta, tüm ülke düzeyinde yaygın gözaltılar, tutuklamalar yaparken diğer taraftan sosyal ve ekonomik yaşama da büyük yasaklar getirdi. Grevler kaldırıldı, sendikalar kapatıldı, çok sayıda sendikacı ve işçi temsilcisi tutuklandı; onbinlerce işçi işten çıkartıldı; toplu iş sözleşmesi görüşmeleri askıya alındı; kıdem tazminatına sınırlamalar getirildi; ücret ve parasal sosyal haklar sınırlandırıldı; çok sayıda süreli ve süreli olmayan yayınlar toplatıldı, yasaklandı, yakıldı; birçok gazete ve derginin belirli sürelerle yayınlanması durduruldu; yüzlerce gazeteci ve yayın yöneticisi tutuklu-tutuksuz yargılandı; yüzbinlerce insan gözaltına alındı; gözaltına alınan ve tutuklananlar ağır işkencelerden geçirildi, birçoğu sakatlandı…
Askeri Cunta kendi atadığı “Danışma Meclisi” aracılığıyla hazırlattığı Anayasayı 1982 yılında özgür tartışma ortamına olanak tanımaksızın zorla kabul ettirdi.
Darbe koşulllarında hazırlanan 1982 Anayasasının etkileri farklı biçimlerde günümüze kadar sürdü.
Günümüzde demokratik siyasal partiler, sendikalar, demokratik toplum örgütleri açısında 12 Eylül Askeri Darbesi’nden alınması gereken birçok ders bulunmaktadır. Bu ders, askeri ya da sivil darbelere karşı sonuna kadar inatla direnmek; demokrasi, özgürlükler ve haklar konusunda ortak mücadeleden asla kopmadan her türlü baskıya, yıldırmaya ve zora karşı dirençle karşı durmaktır.
Tez-Koop-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu