Haberler

Özgürlük ve Haklarda Eşitlik Demokrasi ile Mümkündür

“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar” (İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Md.1).

10 Aralık 1948 tarihinde, 2. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkım ve tahribatın arasından özgürlük, eşitlik ve adaletin hâkim olduğu bir dünya düzeninin kurulması için önemli bir adım atıldı. Bu adım, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin imzalanması; bütün insanların özgür, onur ve haklar bakımından eşit olduğunun kabul edilmesidir. 

18. yüzyılda medeni, 19. yüzyılda siyasi ve özellikle 20. yüzyılda sosyal hakların kazanımlarının elde edildiği dünya tarihinde, ne var ki bugün, halen demokratik kural ve ilkelerin yaşama geçirilmediği birçok ülkede; baskı ve zor kullanımıyla belirlenen otoriter yönetim biçimlerinde üç asır öncesine dönüş niteliği taşıyan hak ihlalleri gerçekleşmektedir. İşte bu nedenle, demokrasinin olmadığı yerde insan hakları kavramının içi boşalmaktadır. Dünyada milyarlarca insan, ülkelerinde demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlerlik kazanmamış olması nedeniyle temel insan haklarının uzağında bir yaşam sürmektedir.

Dünyada özgürlük, adalet ve barışın sağlanması için tüm insanların eşit ve devredilemez haklarının ülkelerin hukuk sistemlerinde tanınması; üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü ilkesinden hareket edilmesi zorunludur, fakat yeterli değildir. Bu hakların uygulamada korunmadığı her an bir insan hakkı ihlali daha gerçekleşmektedir. İnsan haklarının tam ve etkin biçimde korunmasında siyasal iktidarlara düşen sorumluluk; gerekli yasal düzenlemeleri yaşama geçirmekle birlikte bu hakların kullanılmasını sağlayacak koşulları oluşturmak, hak ihlallerinin gerçekleşmeyeceği ortamı yaratmak ve sürdürmektir.

Diğer yandan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin öngördüğü insan haklarının kısıtlanmasına ve yok edilmesi girişimlerine karşı çıkmak her yurttaşın, hükümet dışı kuruluşların ve sendikaların da görevi olmalıdır. Bu bağlamda Tez-Koop-İş Sendikası, sendikal hareket ile insan hakları mücadelesinin birbirini etkileyerek ve birlikte gelişerek ilerlediğinin bilincindedir; özgürlük, adalet ve barışın hüküm süreceği bir dünya için insan haklarının korunması ve geliştirilmesini öncelikli amacı olarak görmektedir.

 

Tez-Koop-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu




İlgili Makaleler

Başa dön tuşu