Yoğun Bakım ve Biz – Leyla Ezgi
Yoğun bakım hastalar için; hayat ile ölüm arasında kalmışken, hayatta kalmanızı isteyenlerin bir şeyler yapmak için çırpındıkları, sağlıkçıların yoğun ilgi gösterdiği, sizin için uğraştığı ekstra korumalı, teknik donanımlı sağlık ünitesidir. Hala umudun olduğu bir ara geçiş bölgesidir sanki. Yoğun bakımda bazen soluklar tükenir, bazen hastalar yaşama tutunur.
Hasta yakını olarak canınız, kanınız yoğun bakımdadır. Hastanızın durumunun kötüye gittiği haberini alınca dağılırsınız. Üzülmeye, endişelenmeye fırsat bulamadan güçlü rolüne bürünür ve günler sürecek olan yoğun bakım kâbusu başlar. Tepki vermese de, sizi duymasa da hastanızı görmek konuşmak istersiniz. Ya beni duyuyorsa! ya benim söyleyeceklerim ona güç verecek, yaşama tutunmasına yardımcı olacaksa! vereceği tepkiyi ağzından çıkacak fısıltıyı beklersiniz. Ölümü aklınıza getirmezsiniz. Kurtulacak, buradan çıkacak ve tekrar yaşama karışacak düşünceleri vardır aklınızda. Hastane koltuklarında (Tabi izin verirlerse) arabanızda, otoparklarda sabahlarsınız. Hastanızın ne kadar yakınında olursanız hastanız için umut olacağını, sizin yakınında olduğunu hissedeceğini, kendine güven duyacağını, seslense gideceksiniz gibi hissedeceğini zannedersiniz. Bekleme salonunda otururken gözümüz, kulağımız sürekli kapıda, bize mi seslenecekler, hastamız için bir şey mi isteyecekler, çıkan görevliye koşarız ‘’hastamız nasıl’’ bir damla bilgi alabilmek için her yoğun bakım ünitesinden çıkacak olan hekimi ya da hemşireyi dört gözle bekleriz.
Bizimle beraber bekleyen hasta yakınlarıyla tanışırız, hikâyelerini, hastanın nesi olduğunu öğreniriz. Kiminin annesi, kiminin babası, kiminin kardeşi kiminin eşi yatıyor. Kiminin anneannesi, kiminin babaannesi, kiminin dedesi, genciyle yaşlısıyla bekliyoruz. Yeni arkadaşlıklar kuruyoruz. Hastane arkadaşı. Evde küçücük bebeğini bırakmış gencecik bir kadının babasına vefasına tanık oluyoruz. Kimi ağlıyor, kimi tecrübeli. Uzun süredir burada bulunan hasta yakını, yoğun bakım ünitesinden çıkan hekimden bilgi almak üzere hamle yapan yeni gelen hasta yakınına “gitme ondan bilgi alamazsın’’ diyor. Daha deneyimli olan hasta yakını “sorumlu hekim veya hemşire ile görüşmek için isminizin okunuşuna göre sıra oluşturun” diyor.
Hekimler, ‘”beklemeyin evinize gidin, Allah’tan umut kesilmez, bir şey olursa biz sizi ararız’’ derler. Gecenin bir saatinde çalan telefon sesiyle endişeli uyanırsınız. Karşı ses yoğun bakımdan arar ve ‘’hastanızı entübe ettik isterseniz gelip görebilirsiniz’’ der. Allahtan umudumuzu kesmeden ağlayarak hastanenin yolun tutarız. Gecenin bir vakti size hastanızı iki dakika gösterirler. Kurtulacaksın, bunlar da geçecek, sen güçlüsün bunu da atlatırsın gibi sözleri fısıldarız kulağına hastamızın. Enfeksiyon riski nedeniyle ellerimizde eldivenlerle dokunuruz hastamıza, elini tutarız. Gözlerini açması, bir şeyler söylemesi için dua ederiz. Sabaha kadar bekleriz, endişeyle.
Yoğun bakıma girmesi de bir derttir. Acile götürdüğünüz hastanızın yoğun bakıma yatması gerektiğini söylerler ama hastanenin yoğun bakımında yer yoktur. 112’ye haber verirler boşalacak yer için sıraya girersiniz. Bekleyiş başlar, “hadi artık bulunamadı mı yer?” Eşi dostu ararsınız “var mı tanıdık yoğun bakım lazım!” Haber gelir “x hastanesinde yer var!” Bu hastaneler özel hastaneler de dâhildir. Anlaşmalı özel hastanelerde yoğun bakımlar her ne kadar ücretsiz olsa da yoğun bakım sonrası servise çıkan hastalar için ciddi ödemeler yapılmak zorunluluğu çıkabilir.
Hastanıza yer bulduktan sonra tüm isteğiniz hastanızı bir dakikalığına görmektir. Onun yalnız olmadığını ona hissettirmektir. Hastanızla ilgili bildiğiniz tüm tıbbi bilgileri hastanıza yardımı dokunacağı umuduyla sağlıkçılarla paylaşırsınız. Alerjisi var mı, hangi ilaçları kullanıyor, hangi hastalıkları geçirmiş, ameliyat olmuş mu, şimdi hangi hastalıkları var…İstenilen malzemeleri saat kaç olursa olsun temin etmeye çalışırsınız. Bunlar genellikle havlu, kâğıt, su, ıslak mendil, peçete gibi malzemelerdir. Bu malzeme talepleri hastanelere göre farklılık göstermekte alt bezi, alt bezi örtüsü, yoğun bakım önlüğü gibi malzemeler de talep edilebilir…
Eğer benim gibi yoğun bakım tecrübesi olan biriyseniz. Yatak yarası açılmasını istemezsiniz… Bunun için gerekli malzemeleri yoğun bakıma ilgili görevliye teslim edersiniz. Onların tek amacı hastayı yaşatmaktır. Sizin bu isteğinizi garipserler. Hastanın yaşaması konusunda pek umutlu değillerdir. Bunu size de söylerler. Oysa siz umutlusunuzdur. İddiaya girer gibi “ben umutluyum” dersiniz.
Yoğun bakımlarda bir standart yoktur. Her hastane uygulaması farklıdır. Yoğun bakım üniteleri ile iletişimi birçok hastanede güvenlikçiler sağlamaya çalışmaktadır. Güvenlik görevlileri, görevleri olmaması nedeniyle hasta yakınlarıyla ne empati ne de iletişim kurabildiğinden çatışmalar çıkabilmektedir. Hasta yakınının bilgilendirilmesi belirli gün ve saatlerde yapılmaktadır. Eğer bu saati kaçırırsanız hastanızla ilgili bilgiyi alabilmek için önce güvenlik görevlisini ikna etmelisiniz. Geç kaldığınızı, hastayı göremeyeceğini söyler size. Çoğu zaman, hastanızı görmeniz, hekimden bilgi almanız tamamen güvenlik görevlisine kalabilmektedir. Hekimi araması için ikna etmeniz,
sinirlenmeden, sabır göstererek yapmanız gereken bir şeydir Güvenlik görevlisinin görevi hasta yakını ile yoğun bakım arasındaki iletişimi sağlamak mıdır? Tabii ki “hayır”! Yataklı Sağlık Tesislerinde Yoğun Bakım Hizmetlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Tebliğe göre, hasta yakınları ile görüşmelerde ilgili hekimin veya sağlık personelinin talebi üzerine bir güvenlik görevlisi bulunabilecektir.
Hastasını en son yoğun bakım kapısından içeri girerken gören hasta yakını, hastasını bir daha hangi koşullarda göreceğini bilememektedir. Hastası hakkında bilgi alamaması, hastasını görememesi endişelerini, çaresizliğini arttıracaktır. Hasta yakınlarının duygu ve düşüncelerini anlamak için çaba gösterilmezse çalışan ve hasta yakını arasında çatışma çıkma olasılığı artacaktır. Bunlar göz önünde bulundurularak hasta yakınlarının da desteğe ihtiyacı olduğu göz önünde bulundurulmalı, güvenlik görevlisi yerine iletişim konusunda eğitim almış profesyoneller yoğun bakımla iletişimi sağlamalıdır. Bu çerçevede, hasta yakınlarının bilgi edinme talebi giderilmeli ve kendilerine doğruların söylendiğinden emin olmaları sağlanmalıdır. Etkili ve uygun iletişim hasta yakınını rahatlatacaktır. Bilinci açık hastalar için hastanın istediği kişi ile görüşmesinin sağlanması, tek kişilik odalarda olması düşünülmelidir.
Yine Yataklı Sağlık Tesislerinde Yoğun Bakım Hizmetlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Tebliğe göre, yoğun bakıma yakın yerlerde hasta yakınlarının bilgilendirilmesi, beklemesi için uygun alan bulunması ve hasta yakınlarının ihtiyaçları için düzenlemeler yapılmalıdır. “Hastane içinde, tercihen servisin yakınında yeterli büyüklükte hasta yakınları için bilgilendirme, görüşme ve bekleme amacıyla uygun bir alan düzenlenir”. Bu fiziki düzenlemelerin yanında hastaların yakınlarının hastanın sağlık durumu ile ilgili yeterince bilgilendirilmesi konusunda kabul edilebilir bir planlama yapılmalı ve bu hasta yakını ile paylaşılmalıdır. Hasta yakınlarının hangi sıklıkta ve zaman zarfında hastanın sağlık durumu ile ilgili kim tarafından bilgilendirileceğini bilmesi çoğu zaman sağlık çalışanı ile hasta veya hasta yakını arasında gerilimin yaşandığı yoğun bakım ünitelerinde gerilimi azaltacak hasta, hasta yakını – sağlık kurumu, sağlık çalışanı ilişkisini güçlendirecektir.
Yoğun bakımlarda hasta yakını ziyaretlerinin normale göre daha da sınırlandığı durumlarda, (enfeksiyon ve sağlık çalışanlarının işlerinin engellenmemesi amaçları) hasta ve hasta yakınlarına bilgi verilmelidir. Yoğun bakım koşularında hasta haklarına uygun hizmet zorunlu olarak diğer birimlerde verilen hizmetlerden farklı olacaktır. Örneğin bilinci kapalı olan hastaların temsili, bu hastalar adına karar verilmesi, karar vermeye kimin yetkili olduğu bu kararların sınırlanın neler olduğu konusu çoğu zaman hekim ve hasta yakınını zorlu etik ve yasal ikilem/sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Hasta adına hangi yakını karar verecektir? Yasalar kimi yetkili kılmaktadır? Hekimin hasta adına karar verebileceği durumlar nelerdir? Soruları yoğun bakım açısından önemle cevaplanması gereken zor sorulardır. Bu sorulara tüm sağlık sisteminin hasta özerkliğine uygun cevaplar araması ve bu konuda fikir birliğine varılması yol gösterici kılavuzlar oluşturulması gereklidir. Bu yöndeki bir çalışma yoğun bakımlarda özelikle hasta adına karar alınmasında, hasta özerkliğine uygun yaklaşımları kolaylaştıracak sağlık profesyonellerinin daha az yasal ve etik sorunla karşılaşmasına yardımcı olacaktır.
Yoğun bakımda bulunup yaşamın son döneminde bulunan hastaların onuru ile ölme hakkı göz ardı edilmemelidir. Bu hak ölüm sürecinde olan hastaların da sahip oldukları tüm haklardan yararlanmasını amaçlar. Bu hak kapsamında hastaların mahremiyetleri korunmalı, tıbbi bakım alması sağlanmalı, bilinçleri açık ise taleplerine saygı gösterilmeli, bilinçleri kapalı ise bilinçlerinin açık olduğu dönemdeki talepleri göz önünde tutulmalı, varsa acıları dindirilmelidir.