Ekonomik Krizin Kazanımları Tehdit Etmesine İzin Verilmemelidir
Tezkoop-İş’in değerli genç üyeleri,
Türkiye yeni bir ekonomik kriz sürecine girdi.
24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlere doğru döviz kuru, daha önceki yıllarda olmayan biçimde yavaş yavaş tırmanırken seçimlerin ardından hızlı bir yükseliş gösterdi ve yılbaşına göre yaklaşık yüzde 50 oranında arttı. Bu arada enflasyon oranları yükselmeye, temel tüketim maddelerinde büyük oranlı artışlar yaşanmaya; petrol, elektrik, doğalgaz, su fiyatlarında zam üstüne zam yapılmaya başlandı.
İçine girilen kriz ortamını birdenbire ortaya çıkan bir olgu olarak değerlendirmek bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan bir durumdur. Döviz kurunun yükselmesiyle görünür olan ekonomik krizin oluşum nedenleri, yıllardır uygulanan politikaların beklenen doğal sonuçları olarak yorumlanmalıdır.
Bu süreç ülkenin daha fazla borçlanması ve dışa bağımlılığının artması, daha fazla işsizlik, daha fazla yoksullaşma sürecidir.
Sendikaların bu süreçte sorumlulukla davranarak emek karşıtı politikalara ve dayatmalara direnmeleri son derece önemlidir.
Toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde kazanılmış hakları korurken, yeni haklar edinmek için mücadele etmek, tüm sendikalar arasında güçlü dayanışma ve iletişim ağı kurmak, üye-sendika bağlarını daha etkin kılmak gerekli ve zorunlu olacaktır.
Burada gözden kaçırılmaması gereken konu, yaşanan ekonomik kriz ortamında ilk alınan önlemlerin başında ücretlere ve toplu iş sözleşmesi haklarına doğrudan ve dolaylı olarak müdahale edilmesidir. 1994, 2001 ve 2008 krizleri bunun somut örnekleriyle doludur. Bunun için zam oranlarının düşük tutulmasından, ücret eşitsizliklerini derinleştirecek dayatmalara, istihdam ya da kadro daraltmalarından fazla çalışmalara zorlamaya, prim ödemelerinin azaltılmasından sosyal ödentilerin sınırlandırılmasına kadar birçok yöntem uygulanmıştır.
İçinde bulunduğumuz ortamda en önemli tehlike, kıdem tazminatına ilişkin yeni bir düzenlemenin gündeme getirilmesi ve bir oldu-bitti ile kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasıdır.
Ekonomik krizi “fırsata” dönüştürme eğilimlerinin güçlü olduğu günümüzde, kazanılmış ekonomik ve sosyal hakları korumak; ücret sınırlandırmalarına karşı direnmek; açık ya da gizli biçimde toplu iş sözleşmesi haklarını daraltma girişimlerine karşı uyanık olmak; temel sosyal kazanımları ortadan kaldıracak ya da başkalaştıracak değişikliklere geçit vermemek öncelik taşımaktadır.
Tez-Koop-İş Sendikası, krizin yarattığı olumsuzlukların kazanımları tehdit etmesi karşısında mücadele etmekte kararlıdır.
Haydar ÖZDEMİROĞLU
Tez-Koop-İş Sendikası Genel Başkanı