Page 50 - Tezkoopiş Kadın
P. 50

8 MART
            DOSYASI

                       İSTANBUL SÖZLEŞMESİ




                 Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve


                 Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi



           Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da 11 Mayıs 2011’de imzalanmıştır. Bu nedenle Sözleşmenin kısa adı ‘‘İstanbul Sözleşmesi’’dir.
           Sözleşme 1 Ağustos 2014 yılında yürürlüğe girmiştir.
           Sözleşme metni ile birlikte bir ‘açıklayıcı kitapçık’ hazırlanmıştır. Bu kitapçıkta, Sözleşme hükümlerinin yorumlanması ile ilgili açık-
           lamalar ve uygulamadan örnekler verilmektedir.

           Sözleşmedeki Tanımlar
                               Sözleşmeye göre kadınlar tanımına 18 yaşın altındaki kız çocukları da dâhildir.
           Kadına yönelik şiddet; kamusal veya özel alanda meydana gelen, kadınların fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik yönden acı
           veya ıstırap çekmesine neden olabilecek cinsiyete dayalı her türlü eylem, tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlüğünden
           yoksun bırakmadır. Kadına şiddet bir insan hakları ihlali ve ayrımcılıktır. (Madde 3/a)
           Ev içi şiddet; aile içi şiddet tanımına göre daha geniş bir tanım olup mağdur faille aynı haneyi paylaşsa da paylaşmasa da aile veya
           hanede, eski veya şimdiki eşler ya da partnerler arasında meydana gelen her türlü şiddet anlamına gelir. (Madde 3/b)
           Toplumsal cinsiyet; toplum tarafından kadın ve erkeğe yüklenen ve sosyal olarak kurgulanan roller, davranışlar ve eylemler anla-
           mına gelir. (Madde 3/c)
           Kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet; kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya orantısız bir şekilde kadın-
           ları etkileyen şiddet anlamına gelir. (Madde 3/d)

           Sözleşmenin Amacı
           Sözleşme, kadınların her türlü şiddete karşı korunmasını, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini, bu eylemlerin
           kovuşturulmasını ve ortadan kaldırılmasını amaçlamaktadır.
                              Sözleşmeye göre kadınlara yönelik şiddet, kadın-erkek eşitsizliğinin sonucudur.
           Sözleşme kadına yönelik şiddetin kadınlar ve erkekler arasında tarihsel olarak eşitsiz gelişen güç ilişkilerinden kaynaklandığını ve
           kadınlara yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile önlenebileceğini belirtmektedir.

           Sözleşmenin Kapsamı
                                       Sözleşme ayrım gözetmeksizin tüm kadınlara uygulanır.
           Özellikle de mağdurun haklarını korumaya yönelik önlemlerin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya siyasi ol-
           mayan görüş, ulusal veya sosyal köken, ulusal azınlık ile ilişkilenme, mülkiyet, soy, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, yaş,
           sağlık durumu, sakatlık, medeni hal, göçmen veya mülteci olma durumu ya da benzeri herhangi bir temelde ayrım gözetmeksi-
           zin uygulanmasını güvence altına alır. (Madde 4)


           Sözleşmenin Hukuksal Bağlayıcılığı
           Anayasanın 90. maddesine göre taraf olunan uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir ve uygulanmalıdır. Taraf devletler,
           kendi iç hukukunda kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet konusundaki yasal düzenlemeleri Sözleşmeye uygun hale getirmek
           zorundadır.

           Sözleşmenin Uygulanması İçin Taraf Devletlerin Yapması Gerekenler
           Taraf devletler, kadına yönelik herhangi bir şiddet eylemiyle ilişkilenmekten kaçınır. Devlet adına hareket eden devlet yetkilileri-



          48   T
          48
               Tez-Koop-İş Kadınez-Koop-İş Kadın
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55